dentalis – Dentalis Ağız ve Diş Sağlığı

Diş protezleri, eksik dişlerin yerini alarak estetik ve fonksiyonel bir gülümseme sağlamada önemli bir rol oynar. Gelişen teknoloji ve dental tedavi yöntemleri ile birlikte, farklı türde diş protezleri sunan Dentalis kliniği, hastalarına sağlıklı, kaliteli ve uzun yıllar kullanıma uygun çözümler sunmaktadır. Bu makalede, diş Protezleri ve Ankara’da protez tedavisi yanı sıra hareketli protezler, sabit protezler, implant destekli protezler ve snap-on protezler ve hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgi verilecektir.

Hareketli Diş Protezi Nedir?

Hareketli protezler, diş eksikliği olan hastalar için geçici veya uzun süreli kullanıma uygun bir seçenektir. Bu protezler, akrilik bir baz üzerine yerleştirilen porselen veya akrilik dişlerden oluşur ve doğal dişlere destek alarak ağız içinde hareket eder. Yumuşak doku ve diş etlerine uyum sağlaması için özel olarak tasarlanmıştır. Hareketli protezler, çıkarılıp takılabilme özelliği sayesinde temizliği ve bakımı kolaydır. Dentalis kliniği, uzman ekibi ve modern teknolojisiyle hastalarına konforlu ve doğal görünümlü hareketli protezler sunmaktadır.

Hareketli diş protezi, eksik dişleri yerine koymak veya diş kaybı olan kişilere estetik ve fonksiyonel destek sağlamak için kullanılan bir tür diş protezidir. Hareketli diş protezleri, ağızda tutunması için çene kemiği ve yumuşak dokulara dayanarak desteklenir.

Hareketli diş protezleri, diş hekimi veya diş protezi uzmanı tarafından ölçü alınarak ve hasta özelliklerine göre tasarlanarak yapılır. Protez, akrilik bir taban üzerine yerleştirilen yapay dişlerden oluşur. Protezin tabanı, ağızda tutunması ve uygun şekilde oturması için dişetlerine ve diğer dokulara uyum sağlamak üzere özel olarak tasarlanır.

Hareketli diş protezleri, ağızdaki doğal dişlerin yerine geçen eksiksiz bir diş seti sağlar. Bunlar, üst çenedeki eksik dişlerin yerini tutmak için üst çenede kullanılırken, alt çenedeki eksik dişlerin yerini tutmak için alt çenede kullanılır. Protezler, ağızda dengeli bir şekilde oturması ve çiğneme, konuşma ve gülümseme gibi ağız fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için özenle ayarlanır.

Hareketli diş protezleri, kullanıcı tarafından çıkarılabilir ve temizlenebilir. Ayrıca, protezin daha iyi oturmasını sağlamak için zamanla yapılacak küçük ayarlamalar gerekebilir. Diş protezleri, diş eksikliği olan kişilere estetik bir gülümseme ve güvenli bir çiğneme işlevi kazandırmak için yaygın olarak kullanılan bir çözümdür.

Sabit Diş Protezi Nedir?

Sabit diş protezi, eksik dişlerin kalıcı olarak yerine konması için kullanılan bir diş protezi türüdür. Sabit diş protezleri, doğal dişlere dayanan ve ağızda sabit bir şekilde tutulan bir diş setidir.

Sabit diş protezleri genellikle porselen veya zirkonyum gibi dayanıklı ve estetik malzemelerden yapılmış yapay dişlerden oluşur. Bu yapay dişler, eksik dişlerin yerine konulması için diş hekimi tarafından ölçü alınarak tasarlanır ve laboratuvarda üretilir.

Sabit diş protezi, ağızda yerleştirilmesi için destek sağlamak üzere doğal dişlerin üzerine yerleştirilen köprüler veya implantlar kullanılarak tutturulur. Köprüler, komşu sağlam dişlere dayanarak protezi sabitlemek için kullanılırken, implantlar ise çene kemiğine yerleştirilen vida benzeri yapay diş kökleridir. İmplantlar, çene kemiğine entegre olurlar ve protezi sağlam bir şekilde tutmak için güçlü bir temel sağlarlar.

Sabit diş protezleri, ağızda sabit bir şekilde tutunduklarından çıkarılamazlar. Bu, daha güvenli bir çiğneme işlevi, konuşma kolaylığı ve estetik bir görünüm sağlar. Sabit diş protezleri ayrıca, eksik dişlerin yerine konulmasının yanı sıra, çene yapısını destekleyerek kemik kaybını önlemeye yardımcı olabilir.

Sabit diş protezi için diş hekimine danışmanız ve eksik dişlerinizin durumunu değerlendirmeniz önemlidir. Diş hekimi, dişlerinizin sağlığına, çene yapınıza ve kişisel ihtiyaçlarınıza bağlı olarak sizin için en uygun tedavi seçeneğini belirleyecektir.

Sabit protezler, eksik dişlerin kalıcı olarak yerine konulmasını sağlayan bir tedavi seçeneğidir. Porselen veya metal destekli seramik malzemeler kullanılarak üretilir ve doğal dişlere benzer bir estetik sunar. Sabit protezler, dişlerin üzerine yerleştirilen köprüler veya kronlar şeklinde tasarlanabilir. İyi bir ağız hijyeni ve düzenli bakım ile uzun yıllar dayanıklılık sağlar. Dentalis kliniği, deneyimli diş hekimleri ve ileri teknolojiye sahip laboratuvarlarıyla hastalarına yüksek kalitede sabit protezler sunmaktadır.

İmplant Destekli Diş Protezi Nedir?

İmplant destekli diş protezi (overdenture), diş eksikliği olan kişilere implantlar aracılığıyla desteklenen bir tür diş protezidir. İmplantlar, çene kemiğine yerleştirilen vida benzeri yapay diş kökleridir. İmplant destekli diş protezi, implantların üzerine yerleştirilen bir protez ile birleştirilir.

İmplant destekli diş protezleri, tam diş kaybı durumunda veya yetersiz diş desteği olan hastalarda kullanılır. İmplantlar, çene kemiğine entegre olurlar ve sağlam bir temel oluştururlar. Protez, implantların üzerine yerleştirilen bağlantı parçaları (abutmentler) vasıtasıyla implantlara tutturulur.

İmplant destekli diş protezleri, çene kemiğine yerleştirilen implantların sağladığı güçlü bir destek sayesinde daha güvenli ve stabil bir şekilde tutunur. Protezler, ağızda hareket etmezler ve çiğneme, konuşma ve gülümseme gibi ağız fonksiyonlarını daha iyi gerçekleştirmeye yardımcı olurlar.

İmplant destekli diş protezleri genellikle alt çenede kullanılırken, üst çenede de kullanılabilmektedir. Alt çenede kullanıldığında, implantlar daha iyi bir tutunma sağlamak için genellikle 2 ila 4 adet arasında yerleştirilir. Üst çenede kullanıldığında ise genellikle daha fazla implant kullanılabilir. Çıkarılabilir olabileceği gibi, sabit bir şekilde yerleştirilebilir. Çıkarılabilir bir protez kullanıldığında, hastanın protezi temizlemesi ve bakımını yapması daha kolaydır. Sabit bir protez kullanıldığında ise protez ağızda sabit bir şekilde tutunur ve çıkarılması gerektiğinde sadece diş hekimi tarafından yapılabilir.

İmplant destekli protezler, diş implantları kullanılarak desteklenen bir tür protezdir. Diş implantları, çene kemiğine yerleştirilen titanyum vida şeklindeki yapılardır ve doğal diş köklerinin fonksiyonunu yerine getirirler. İmplant destekli protezler, implantların üzerine yerleştirilen köprü veya hibrit protezler olarak yapılabilir. Bu tür protezler, doğal dişlere en yakın fonksiyon ve estetiği sağlar. Dentalis kliniği, implant tedavilerinde uzmanlaşmış hekim kadrosu ve ileri teknolojik imkanlarıyla hastalarına güvenilir ve başarılı bir implant destekli protez tedavisi sunmaktadır.

Snap – On Diş Protezi Nedir?

Snap-on diş protezi, çıkarılabilir bir diş protezi türüdür. Diş eksikliği olan kişilere, dişetlerine yerleştirilen implantlar üzerine takılan ve güvenli bir şekilde tutunan bir protez çözümüdür. Snap-on diş protezi, implantların üzerine yerleştirilen bir metal veya plastik çubuk sistemi kullanılarak tutturulur. Bu çubuk sistemi, implantlarla entegre olan bir adaptör sistemiyle birleştirilir. Protezin alt kısmında bulunan adaptörler, implantlardaki karşılık gelen adaptörlere doğru bir şekilde oturur ve bir kilitlenme mekanizması oluşturur.

Snap-on diş protezleri, çene kemiğine yerleştirilen implantların sağladığı güvenli tutunma sayesinde daha iyi bir stabilite sağlar. Adaptörler ve implantlar arasındaki kilitlenme mekanizması, protezin ağızda hareket etmesini ve yerinden çıkmasını önler. Bu nedenle, protez daha iyi bir çiğneme fonksiyonu sunar ve konuşma sırasında daha az sıkıntıya neden olur.

Snap-on diş protezleri, diş protezlerinin çıkarılabilir olması nedeniyle bakım ve temizlik açısından da avantajlıdır. Protez, temizlenmesi ve hijyenik bir şekilde korunması gerektiğinde kolayca çıkarılabilir.

Snap-on diş protezleri, özellikle alt çenede kullanıldığında, çene kemiği kalitesi veya diş desteklerinin yetersiz olduğu durumlarda tercih edilen bir seçenektir. Protez, sınırlı implant sayısıyla da kullanılabilir. Bu nedenle, tek bir implantın dahi kullanılabildiği durumlarda daha uygun maliyetli bir alternatif olabilir.

Snap-on diş protezi, diş eksikliği olan kişilere daha rahat bir çiğneme deneyimi ve daha iyi bir estetik görünüm sağlama amacıyla kullanılan bir tedavi seçeneğidir. Ancak her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için bir diş hekimine danışmak önemlidir. Diş hekimi, hastanın durumuna bağlı olarak farklı tedavi seçeneklerini değerlendirecektir.

Snap-On protezler, implant destekli protezlerin bir türüdür ve çene kemiğine yerleştirilen implantlar üzerine sabitlenir. Bu protezler, implantların üzerine takılan özel bir bağlantı sistemi ile güvenli bir şekilde tutunur. Snap-On protezler, çıkarılıp takılabilme özelliğine sahip olmasıyla kullanım kolaylığı sunar. Bu tür protezler, diş eksikliği olan hastalara stabilite, konfor ve estetik bir çözüm sağlar. Dentalis kliniği, snap-on protezlerin tasarımı ve uygulanması konusunda uzmanlaşmış ekibiyle hastalarına en iyi tedavi seçeneklerini sunmaktadır.

Ankara’da Diş Protezi Tedavisi en iyi diş kliniği neresidir?

Dentalis kliniği, diş protezi tedavilerinde başarılı sonuçlar elde etmek için modern teknoloji ve deneyimli hekim kadrosunu bir araya getirmektedir. Klinikte kullanılan ileri teknoloji sayesinde, hastaların ağız yapısına uygun özel protezler üretilmekte ve doğal dişlere en yakın estetik ve fonksiyonel sonuçlar elde edilmektedir. Ayrıca, kliniğin hijyenik ve hasta odaklı hizmet anlayışı, hastaların rahat ve güvende hissetmelerini sağlamaktadır.

Hareketli protezler, sabit protezler, implant destekli protezler ve snap-on protezler, eksik dişlerin tedavisinde sağlıklı, kaliteli ve uzun yıllar kullanıma uygun seçenekler sunmaktadır. Dentalis kliniği, uzman ekibi ve teknolojik alt yapısıyla hastalarına en iyi protez tedavisi imkanlarını sunmaktadır. Diş protezleri ile sağlıklı bir gülümseme ve iyi bir ağız sağlığına sahip olmak artık herkesin hakkıdır.

Protezler, diş sağlığı ve estetiği açısından son derece önemlidir. Dentalis, diş protezi tedavilerinde sağlıklı, kaliteli ve uzun yıllar kullanılabilecek protezler sunar. Ayrıca, hızlı ve ağrısız bir tedavi süreci sunarak, hastaların konforunu da üst düzeyde tutar.

Diş protezleri, eksik dişlerin yerine konulması için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Dentalis’te, sabit protezler ve hareketli protezler de dahil olmak üzere birçok protez türü mevcuttur. Sabit protezler, dişlere yapıştırılan protezlerdir ve hareketli protezler, ağız içinde sabitlenmeyen, çıkarılabilen protezlerdir. Ayrıca, protez yapıştırıcılar da kullanarak, protezlerin ağızda daha iyi sabitlenmesini sağlar.

Dentalis’te yapılan diş protezi tedavileri, diş hekimleri tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca, protezlerin avantajları da oldukça fazladır. Protezler, eksik dişlerin yerine konulması yanı sıra kişinin çiğneme fonksiyonunu geri kazanmasına, konuşmasını geliştirmesine ve yüz şeklini değiştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, protezler, ağız sağlığını da korur.

Dentalis Diş Kliniği olarak Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimizde, diş protezi tedavilerinde hızlı, ağrısız ve kaliteli hizmet anlayışı ile çalışıyoruz. Protezlerin doğru ve düzgün bir şekilde yerleştirilmesi, hastaların konforu ve sağlığı için son derece önemlidir. Bu nedenle, Dentalis’te yapılan diş protezi tedavileri, diş hekimleri tarafından gerçekleştirilir ve hastaların memnuniyeti üst düzeyde tutulur.

Dentalis, sizlere sağlıklı, kaliteli ve uzun yıllar kullanabilecekleri diş protezi tedavileri sunmaktadır. Protezler, eksik dişleri yerine koymak ve diş fonksiyonlarını geri kazandırmak için kullanılan bir diş tedavi yöntemidir. Dentalis’te yapılan diş protezi tedavileri hızlı ve ağrısızdır, böylece hasta konforu önemli bir konumdadır.

Diş protezleri, eksik dişlerin yerine konulmasının yanı sıra, birçok avantaja da sahiptirler. Protezler, kişinin çiğneme fonksiyonunu geri kazanmasına ve konuşmasını geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, protezler, kişinin yüz şeklini değiştirmesini ve ağız sağlığını korumasını sağlar.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize diş protezi tedavisi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve diş protezi tedavisini güvenli şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Diş Protezleri, Ankara’da Protez Tedavisi profesyonellik gerektiren bir işlem olup, seçeceğiniz tedavi merkezi iyi araştırıyor olmalısınız. Sağlıklı, kaliteli ve uzun yıllar kullanılabilecek protezler sunarak, hastaların gülüşlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olur. Hızlı, ağrısız ve kaliteli hizmet anlayışı ile, hastaların konforu da üst düzeyde tutulur. Kliniğimizle iletişime geçerek sabit protezler, hareketli protezler, protez yapıştırıcılar ve diğer protez türleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

inley-ve-onley-dolgu-hakkinda-merak-edilenler-dentalis-klinik-1200x538.png

İnley ve Onley dolgular, dişlerin çürük ya da kırık kısımlarını tedavi etmek için kullanılan dolgu çeşitleridir. İki farklı dolgu türü olsa da, ikisi de benzer şekilde işlev görürler ve dişin eski şekline dönmesini sağlarlar. İnley dolgu, dişin çürük veya hasar görmüş bölümünün tamir edilmesi için kullanılır. Bu dolgular genellikle, dişin çürük bölgesi çıkarıldıktan sonra, dişin şekline göre laboratuvar ortamında özel olarak üretilir. İnley dolguları genellikle metal, seramik veya kompozit malzemelerden yapılmaktadır.

Onley dolgu ise, dişin yüzeyindeki çürük veya hasarlı bölgeye yerleştirilir. İnley dolgular gibi özel olarak hazırlanmazlar ve doğrudan diş üzerine uygulanır. Onley dolguları genellikle, dişin görünür kısmındaki küçük hasarları tedavi etmek için kullanılır.

İnley ve Onley dolguları, dişin sağlıklı kısmının korunmasına yardımcı olurlar ve aynı zamanda dişin eski şeklini ve işlevselliğini geri kazandırırlar. Her iki dolgu türü de diş hekimleri tarafından uygulanabilir. Ancak, inley dolguları özel olarak laboratuvar ortamında üretilirken, onley dolguları doğrudan diş üzerinde uygulanır ve bu nedenle uygulanma yöntemleri birbirinden farklıdır. Şimdi İnley ve Onley Dolgular hakkında merak edilenleri sizler için cevaplandıracağız.

İnley ve Onley Dolgular Nedir Ne Amaçla Kullanılırlar?

İnley ve onley dolgular, dişlerin çürük, kırık veya hasarlı bölümlerini tamir etmek için kullanılan dolgu türleridir. İnley dolgular, dişin çürük veya hasarlı bölgesinin çıkarıldıktan sonra diş hekimi tarafından özel olarak hazırlanan bir laboratuvar dolgusu ile doldurulmasını içerir. Bu dolgular, önceden hazırlanmış olmaları nedeniyle, dişin özgün şeklini ve boyutunu korur ve daha dayanıklıdır. İnley dolgular, altın, seramik veya kompozit malzemelerden yapılabilir.

Onley dolgular ise, dişin çürük veya hasarlı bölgesinin çıkarıldıktan sonra, diş hekimi tarafından hazırlanan dolgunun dişin çıkarılan bölgesini kaplayacak şekilde dişe yerleştirilmesini içerir. Onley dolgular, inley dolgulardan daha küçüktür ve dişin daha az hasarlı bölgesine uygulanır. Bu nedenle, onley dolgular, dişin daha fazla sağlam kısmını korur ve daha az invaziv bir seçenek olarak kabul edilir. Onley dolgular da altın, seramik veya kompozit malzemelerden yapılabilir.

Hem inley hem de onley dolgular, dişin sağlığı ve dayanıklılığı için oldukça etkili dolgu seçenekleridir. Dişlerdeki çürük, kırık veya hasarlı bölümler için uygulanabilirler. Dolgu yapıldıktan sonra, dişin normal fonksiyonunu sürdürmesine yardımcı olur ve ağrıyı azaltır. Dolgu malzemelerinin dayanıklılığı sayesinde, dişler normal yeme, içme ve diğer aktivitelerle devam ederken, dolgunun uzun süre dayanması sağlanır. İnley ve Onley dolguların hangi durumlarda önerildiğine dair Instagram hesabımızdaki içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz.

İnley ve Onley Dolgular, Geleneksel Dolgulardan Farkı

İnley ve onley dolgular, geleneksel dolgulara göre birkaç açıdan farklılık gösterirler:

Malzeme: Geleneksel dolgular için kullanılan malzemeler, diş hekimi ofisinde hazırlanır ve uygulanır. Bu malzemeler genellikle amalgam veya kompozit reçinelerdir. İnley ve onley dolgular ise, laboratuvar ortamında özel olarak hazırlanır ve diş hekimi tarafından dişe yerleştirilir. Bu dolgular genellikle altın, seramik veya kompozit malzemelerden yapılır.

Boyut ve Şekil: Geleneksel dolgular, diş hekimi tarafından çürük veya hasarlı bölgenin çıkarılmasının ardından dişe uygulanır. Bu dolgular genellikle daha küçüktür ve dişin hasarlı bölgesini kaplamak için yeterlidir. İnley ve onley dolgular ise, daha büyük ve daha özel olarak şekillendirilmiştir. Dişin özgün şeklini ve boyutunu korumak için dişin çıkarılan bölgesine uygun şekilde hazırlanır.

Dayanıklılık: İnley ve onley dolgular, geleneksel dolgulara göre daha dayanıklıdır. Laboratuvar ortamında hazırlanmaları nedeniyle, daha sıkı toleranslara sahip olabilirler. Bu, dişlerin normal fonksiyonlarına geri dönmesine ve uzun süreli dayanıklılık sağlamasına yardımcı olur.

İnvasivliği: Geleneksel dolgular, diş hekimi tarafından uygulanırken dişin daha fazla bölgesini çıkarmanız gerekebilir. Bu, dişin doğal yapısının korunmasını azaltabilir. İnley ve onley dolgular ise, dişin daha az hasarlı bölgesine uygulanır. Bu nedenle, dişin daha fazla sağlam kısmını korur ve daha az invaziv bir seçenek olarak kabul edilir.

İnley ve Onley Dolgular Nasıl Uygulanır ve Tedavi Süreci Nedir?

İnley ve onley dolgular, geleneksel dolgulardan farklı olarak laboratuvar ortamında özel olarak hazırlanır ve daha sonra diş hekimleri tarafından dişe yerleştirilir. Tedavi süreci genellikle iki aşamadan oluşur:

Hazırlık Aşaması: İlk adım, dişin hasarlı bölgesinin hazırlanmasıdır. Diş hekimi, çürük veya hasarlı bölgeyi çıkarır ve dişin doğal yapısını korumak için gerektiğinde dişin çevresindeki alanları temizler. Daha sonra, dişin ölçüsü alınır ve laboratuvara gönderilir.

Uygulama Aşaması: İkinci adım, hazırlanan inley veya onley dolgunun dişe yerleştirilmesidir. Bu aşama genellikle lokal anestezi gerektirmez ve diş hekimi, dolgunun doğru şekilde oturduğundan emin olmak için özenle çalışır. İnley ve onley dolgular, geleneksel dolgulara göre daha sıkı toleranslara sahip olduğu için, diş hekimi dolgunun doğru şekilde oturduğundan emin olmak için daha fazla zaman harcayabilir. İşlem tamamlandığında, diş hekimi dolgunun üzerindeki gereksiz malzemeleri temizler ve dolgunun dişe mükemmel bir şekilde uyduğundan emin olur.

İnley ve onley dolguların uygulanması genellikle birkaç hafta sürebilir. Dolgunun hazırlanması için laboratuvar süresi de dahil olmak üzere, işlem tamamlanmak için en az 2 ila 3 ziyaret gerekebilir. Ancak, her hasta ve dolgu türü farklı olduğundan, diş hekiminiz size daha spesifik bir tedavi planı sunacaktır.

İnley ve Onley Dolguların Avantajları Nelerdir?

Dayanıklılık: İnley ve Onley dolgular, diğer dolgu türlerine göre daha dayanıklıdır ve dişin yapısını korur.

Estetik: İnley ve Onley dolgular, dişe doğal bir görünüm sağlayarak, estetik bir çözüm sunarlar.

Uzun Ömürlü: İnley ve Onley dolgular, diğer dolgu türlerine göre daha uzun ömürlüdürler ve daha az bakım gerektirirler.

Kolay Temizlenebilir: İnley ve Onley dolgular, dişlerinizi temizlemenizi kolaylaştırır ve daha iyi bir ağız hijyeni sağlarlar.

Malzeme Seçimi: İnley ve Onley dolgular, altın, porselen ve kompozit reçine gibi çeşitli malzemelerle yapılabilir, böylece hastaların ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre özelleştirilebilirler.

Dişin Doğal Yapısını Korur: İnley ve Onley dolgular, dişin doğal yapısını koruyarak, dişlerinizin doğal yapısının bozulmasını engellerler.

Ağrısız: İnley ve Onley dolgu işlemi ağrısızdır ve genellikle tek bir seansta tamamlanabilir.

İnley ve Onley dolguların avantajları, hastalar için daha uzun vadeli ve daha ekonomik bir çözüm sağlar. Ancak, her hasta ve her diş farklıdır, bu nedenle hangi dolgu türünün sizin için doğru seçenek olduğunu belirlemek için bir diş hekimine danışmanız önemlidir.

İnley ve Onley Dolguların Dayanıklılığı ve Ömrü Ne Kadar Sürer?

İnley ve Onley dolguların dayanıklılığı ve ömrü, kullanılan malzemenin türüne ve diş bakımının düzeyine bağlıdır. Genellikle, iyi bakım yapıldığında, bu dolgular 10 yıldan daha uzun bir süre dayanabilirler.

İnley ve Onley dolgular, dişin doğal yapısını koruyarak, dişin kırılma veya çatlama riskini azaltır. Ayrıca, geleneksel dolgulara göre daha dayanıklıdırlar ve zamanla renk değiştirmezler. Ancak, dişlerinize gereksiz stres uygulamaktan kaçınmak için dişlerinizi ısırırken sert nesnelerden kaçınmanız önerilir.

Dolguların ömrünü uzatmak için, düzenli diş hekimi kontrolleri yapmak, ağız hijyeni kurallarına uygun bir şekilde dişlerinizi fırçalamak, diş ipi kullanmak ve sert şekerleme ve dondurmalar gibi sert yiyeceklerden kaçınmak önemlidir. Ayrıca, gece diş gıcırdatma veya sıkma probleminiz varsa, diş hekiminizin önerdiği bir koruyucu gece plakları kullanmak da ömrü uzatabilir.

İnley ve Onley Dolgular Kimlere Uygulanır

İnley ve Onley dolgular, diş çürüğü veya hasarına bağlı olarak dişlerinde boşluk olan herkese uygulanabilir. Bununla birlikte, her durumda, diş hekimi hastanın ağız sağlığı durumuna, dişlerin durumuna ve dolgunun uygun olup olmadığına karar verecektir.

Örneğin, dişin çok fazla hasar gördüğü durumlarda, inley ve onley dolgular yeterli olmayabilir ve daha invaziv bir tedavi gerekebilir. Ayrıca, dişin üzerinde çok az kalan mine olduğunda veya dişin kökü gözükmeye başladığında, bu dolgular uygulanamaz.

Hamile kadınlar ve diş eti hastalığı olan kişiler bu dolguların uygulanmasından önce diş hekimleriyle konuşmalıdırlar. Ayrıca, alerjik reaksiyonlar veya hassasiyeti olanlar da bu dolguların kullanımına uygun olmayabilirler. Dolayısıyla, herhangi bir diş dolgu işlemi öncesinde, diş hekiminizle durumunuzu ve olası riskleri görüşmeniz önemlidir.

İnley ve Onley dolguların Bakımı Nasıl Yapılmalıdır

İnley ve Onley dolgular, dişlerin doğal renklerine yakın bir renge sahip oldukları için bakımları oldukça kolaydır. Ancak, dolguların ömrünü uzatmak ve çürük oluşumunu önlemek için düzenli olarak bakım yapılması gerekmektedir. İşte bu bakımlar ve dikkat edilmesi gereken noktalar:

Diş Fırçalama: İnley ve Onley dolguların bakımı için en önemli adım, düzenli diş fırçalamadır. Dişlerinizi en az iki kez günde fırçalamak, dolgularınızın ve dişlerinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olacaktır.

Diş İpi Kullanımı: Diş ipi kullanımı, diş aralarındaki yiyecek kalıntılarını temizlemeye yardımcı olur ve dolguların ömrünü uzatır.

Diyet: Aşırı şekerli ve asitli yiyecekler dişlerinize zarar verebilir ve dolguların ömrünü kısaltabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir diyet ve dişlerinizi koruyacak beslenme alışkanlıkları oluşturmak önemlidir.

Diş Hekimi Kontrolleri: Düzenli olarak diş hekiminize gitmek, dolgularınızın ve dişlerinizin sağlıklı kaldığından emin olmanın doğru bir yoludur. Diş hekiminiz, dolgularınızı ve dişlerinizi kontrol edecek ve varsa olası sorunları tespit edip tedavi edecektir.

Diş Gıcırdatma Alışkanlığı: Diş gıcırdatma alışkanlığı, dolgularınızın ve dişlerinizin zarar görmesine neden olabilir. Bu nedenle, diş gıcırdatma probleminiz varsa, diş hekiminizle konuşarak uygun bir tedavi planı oluşturabilirsiniz.

İnley ve Onley dolguların bakımı, diş sağlığı için temel olan diş fırçalama, diş ipi kullanımı, sağlıklı beslenme alışkanlıkları, diş hekimi kontrolleri ve diş gıcırdatma alışkanlığı gibi adımları içermelidir. Bu basit adımların düzenli olarak uygulanması, dolgularınızın ömrünü uzatacak ve dişlerinizin sağlıklı kalmasını sağlayacaktır.

İnley ve Onley Dolguların Diğer Restorasyon Seçenekleriyle Karşılaştırılması

İnley ve Onley dolgular, diğer restorasyon seçenekleriyle karşılaştırıldığında bazı avantajlara sahiptir:

Geleneksel dolgulara göre daha dayanıklıdırlar ve daha uzun ömürlüdürler.
Estetik açıdan daha iyi bir sonuç verirler, çünkü dişlerin doğal renklerine ve şekillerine daha yakındırlar.
Dişe daha iyi bir uyum sağlarlar ve çürüklerin daha iyi bir şekilde tamir edilmesine yardımcı olurlar.
İnley ve Onley dolgular, diğer restorasyon seçeneklerine göre daha az materyal gerektirirler ve bu nedenle daha az invazivdirler.

İnley ve Onley Dolgu Süreci Nasıldır?

İnley ve Onley dolguların uygulama süreci genellikle ağrısızdır, çünkü diş hekimleri tedavi sırasında lokal anestezi uygularlar. Bu, ağrının minimalize edilmesine ve tedavi sürecinin daha konforlu hale getirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, diş hekimleri, dişlerinizi ve diş etlerinizi uyuşturmak için önceden anestezi jelini de kullanabilirler.

İnley ve Onley dolgular, diğer dolgu yöntemlerine göre daha invaziv bir işlem değildir. Genellikle diş hekimi, dişinizi hazırlamak için özel bir materyal kullanarak dişinizin şeklini ölçer ve bunu bir laboratuvara gönderir. Laboratuvarda, inley veya onley dolgunuz özel olarak üretilir ve daha sonra diş hekimi tarafından dişinize yerleştirilir.

İnley ve Onley dolgu uygulaması sırasında, diş hekiminiz size gerekli olan anesteziyi uygular ve tedavi süreci sırasında size mümkün olan konforlu deneyimi sağlamak için çalışır. Ancak, uygulama sonrası hafif bir hassasiyet veya ağrı hissedebilirsiniz. Bu durum genellikle birkaç gün içinde azalır.

Ankara’da İnley ve Onley Dolgu İçin Nereyi Tercih Etmeliyim?

Dentalis Ankara, diş sağlığı konusunda yıllardır hizmet veren deneyimli bir klinik olarak bilinmektedir. Kliniğimiz, hekimlerimiz, hastalarımıza uygun ve güvenli tedavi seçeneklerini sunmak için sürekli olarak kendilerini geliştirmektedir. İnley ve Onley dolgular, dişlerdeki çürükler, kırıklar veya çatlaklar gibi sorunların tedavisinde kullanılır ve özellikle estetik açıdan daha güzel bir görünüm sağlamak isteyen hastalar için ideal bir seçenektir.

Dentalis Ankara’da uygulanan İnley ve Onley dolgular, geleneksel dolgulara göre birçok avantaja sahiptir. Bu dolgular, doğal dişlerinize benzer bir görünüm sunar ve diğer restorasyon seçenekleriyle karşılaştırıldığında daha uzun ömürlüdürler. Ayrıca, uygulama süreci de oldukça rahattır ve ağrısızdır.

Kliniğimizde İnley ve Onley dolgu uygulaması için son teknolojik ekipmanlar kullanılmaktadır ve hastalarımıza konforlu bir tedavi süreci sunulmaktadır. Diş hekimlerimiz, hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için tedavi planlarını özenle hazırlar ve her aşamada hastalarımızla yakından ilgilenirler.

Dentalis Ankara, son teknolojik gelişmeleri takip ederek hastalarına uygun tedavi seçeneklerini sunmaktadır. İnley ve Onley dolgular, bu seçeneklerin arasında yer almaktadır ve kliniğimizde güvenli ve başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Eğer siz de dişlerinizdeki sorunları çözmek ve daha estetik bir gülüşe sahip olmak istiyorsanız, Dentalis Ankara’nın diş hekimleriyle iletişime geçebilirsiniz.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize İnley ve Onley dolgular için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve İnley ve Onley dolgu tedavisinde güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

sedasyonla-dis-tedavisi-nedir-nasil-yapilir-ankara-1200x538.png

Sedasyonla diş tedavisi, dental işlemler sırasında kullanılan bir tür rahatlama veya sakinleştirme yöntemidir. Sedasyon, hastaların rahat ve sakin bir şekilde tedaviye girmelerine ve diş hekimlerinin daha etkili bir şekilde çalışmalarına yardımcı olmak için kullanılır. Sakinleştirmek anlamına gelen sedasyon, tıpta sıkça kullanılmaktadır. Uzman anestezi doktoru tarafından uygulanan sedatif ilaçlarla refleksler korunurken, kontrollü olarak ayarlanabilen uyku halidir. Aynı zamanda diş tedavilerinde de kullanılan sedasyon, diş hekimi korkusu olanlar tarafından oldukça rağbet görmektedir. Bu noktada sedasyonla diş tedavisi yapan hastaneler için Ankara‘da arayışı içindeyseniz önce şu detaylara hakim olmanızda fayda var.

Sedasyonla Diş Tedavisi Nedir?

Sedasyon, anestezi veya ilaç kullanımı yoluyla gerçekleştirilebilir. Bu yöntemlerin amacı, hastaların rahatlamasını sağlamak, kaygılarını azaltmak ve ağrı veya rahatsızlık hissini en aza indirmektir. Sedasyon sırasında, hastalar genellikle bilinçli olacak şekilde uyanık kalmaktadır, ancak rahatlama ve sakinlik hissi yaşarlar. Bazı durumlarda, daha derin bir sedasyon düzeyi gerekebilir ve hasta uyandırılmaz.

Sedasyonla diş tedavisi, genellikle aşağıdaki durumlar için tercih edilir:

Yüksek derecede dental anksiyetesi (diş hekimi korkusu) olan hastalar.
Uzun ve karmaşık tedavilerin yapılması gereken durumlar.
Çok hassas gag refleksi olan hastalar.
Çocuklarda veya özel ihtiyaçları olan bireylerde rahatlama sağlamak için.

Sedasyon yöntemleri arasında oral sedasyon (ilaç alarak), inhalasyon sedasyonu (solunum yoluyla sedatif gazlar kullanarak) ve intravenöz sedasyon (damar içi yolla ilaç kullanarak) yer alabilir. Her bir yöntem, hastanın durumuna ve tedavi gereksinimlerine bağlı olarak seçilir.

Sedasyonla diş tedavisi, hastaların daha rahat bir deneyim yaşamasına yardımcı olurken, diş hekimlerine de daha etkili bir şekilde tedavi yapma imkanı sunar. Ancak sedasyonla diş tedavisi planlandığında, hasta ve diş hekimi arasında detaylı bir değerlendirme ve iletişim yapılması önemlidir. Böylece, uygun sedasyon yöntemi ve dozu belirlenebilir ve tedavi güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Sedasyonla Diş Dolgusu Nasıl Yapılır?

Sedasyonla diş dolgusu, hastanın daha rahat ve sakin bir şekilde tedaviye girmesini sağlamak için sedatif ilaçlar veya anestezik maddeler kullanılarak gerçekleştirilen bir yöntemdir. İşte sedasyonla diş dolgusu süreci hakkında genel bir bilgi:

Değerlendirme: Diş hekimi, hastanın durumunu ve sedasyon ihtiyacını değerlendirir. Hastanın tıbbi geçmişi, ilaç alışkanlıkları ve sedasyonla ilgili endişeleri hakkında bilgi alınır. Dolgu yapılacak dişin durumu ve tedavi gereksinimleri de değerlendirilir.

Planlama: Diş hekimi, sedasyon türünü ve düzeyini belirlemek için hastanın ihtiyaçlarına göre bir tedavi planı yapar. Bu, hastanın sedasyon derecesini belirlemek ve uygun sedatif ilaçları seçmek anlamına gelir.

Hazırlık: Sedasyon öncesinde, hastaya aç karnına gelmesi gerektiği ve belirli bir saatte sedatif ilaçlarını alması gerektiği konusunda talimatlar verilir. Hastaya rahatlatıcı bir ortamda hazırlanır.

Sedasyon uygulaması: Sedasyon yöntemi, genellikle oral sedasyon (ilaç alarak) veya intravenöz sedasyon (damar içi yolla ilaç vererek) olarak gerçekleştirilir. Hangi yöntemin tercih edileceği, hastanın durumuna ve diş hekiminin tercihine bağlıdır.

Oral sedasyon: Hastaya, genellikle anksiyolitik veya sedatif etkisi olan bir ilaç verilir. Bu ilaç, hastayı sakinleştirir ve rahatlatır. İşlem sırasında hasta uyandırılabilir, ancak genellikle uykulu ve rahat bir halde olur.

Intravenöz sedasyon: Hastaya sedatif ilaçlar, damar içi yolla verilir. Bu yöntemde daha derin bir sedasyon düzeyi sağlanabilir. Hastanın bilinci kısmen veya tamamen kapatabilir.

İşlem: Sedasyon durumunda, hastanın rahat ve sakin olduğundan emin olmak için ekstra özen gösterilir. Diş hekimi, sedasyonun etkisi altında olan hastanın ağrı veya rahatsızlık hissetmesini en aza indirir. Tedavi sırasında, diş hekimi dolgu yapmak için hastanın dişini hazırlar ve uygun dolgu malzemesini uygular.

Gözlem ve iyileşme: Diş dolgusu tamamlandıktan sonra hastanın sedasyon etkisi azalmaya başlar. Hasta bir süre gözlem altında tutulur ve iyileşme süreci hakkında talimatlar verilir. Bir refakatçinin eşlik etmesi ve hastanın eve gitmeden önce dinlenmesi önerilir.

Sedasyonla diş dolgusu, diş hekimi korkusu, anksiyete veya rahatsızlık gibi durumlarla başa çıkmak için etkili bir seçenektir. Bu yöntem, hastaların daha rahat bir deneyim yaşamasına yardımcı olurken diş hekimine de işlemi daha etkili bir şekilde gerçekleştirme imkanı sunar. Ancak sedasyonla diş dolgusu planlandığında, diş hekiminin yönlendirmelerine uymanız ve güvenli bir şekilde tedavi edilebilmeniz için gerekli adımları takip etmeniz önemlidir.

Sedasyonla Diş Çekimi Nasıl Yapılır?

Sedasyonla diş çekimi, diş hekiminin hastayı rahatlatmak ve çekim işlemini daha rahat geçirmesini sağlamak için sedatif ilaçlar veya anestezik maddeler kullanarak gerçekleştirilen bir yöntemdir. Sedasyonla diş çekimi genellikle anestezi uzmanı veya sedasyon eğitimi almış bir diş hekimi tarafından uygulanır. İşte sedasyonla diş çekimi süreci hakkında genel bir bilgi:

Değerlendirme: İlk adım, diş hekiminin hastanın durumunu ve sedasyon ihtiyacını değerlendirmesidir. Hastanın tıbbi geçmişi, ilaçlarını kullanma alışkanlıkları ve sedasyonla ilgili endişeleri hakkında bilgi alınır.

Hazırlık: Sedasyon öncesinde, hastaya aç karnına gelmesi gerektiği ve belirli bir saatte sedatif ilaçlarını alması gerektiği konusunda talimatlar verilir. Sedasyon süreci öncesinde hasta rahatlatıcı bir ortamda hazırlanır.

Intravenöz sedasyon: Hastaya sedatif ilaçlar, damar içi yolla verilir. Bu yöntemde daha derin bir sedasyon düzeyi sağlanabilir. Hastanın bilinci kısmen veya tamamen kapatabilir ve işlem sırasında uyandırılmayabilir.

İşlem: Sedasyon durumunda, hastanın rahat ve sakin olduğundan emin olmak için ekstra özen gösterilir. Diş hekimi, lokal anestezi uygulayarak dişin çekimini gerçekleştirir. Sedasyon, hastanın ağrı veya rahatsızlık hissini en aza indirir, ancak lokal anestezi, çekim bölgesinin uyuşturulmasını sağlar.

Gözlem ve iyileşme: Diş çekimi tamamlandıktan sonra hastanın sedasyon etkisi azalmaya başlar. Hasta bir süre gözlem altında tutulur ve iyileşme süreci hakkında talimatlar verilir. Bir refakatçinin eşlik etmesi ve hastanın eve gitmeden önce dinlenmesi önerilir.

Sedasyonla diş çekimi, diş hekimi korkusu, anksiyete veya uzun ve karmaşık çekimler gibi durumlarla başa çıkmak için etkili bir seçenektir. Bu yöntem, hastaların daha rahat bir deneyim yaşamasına yardımcı olurken diş hekimine de işlemi daha etkili bir şekilde gerçekleştirme imkanı sunar. Ancak sedasyonla diş çekimi planlandığında, diş hekiminin ve anestezi uzmanının yönlendirmelerine uymanız ve güvenli bir şekilde tedavi edilebilmeniz için gerekli adımları takip etmeniz önemlidir.

Sedasyon Kimlere Uygulanır?

Sedasyon, belirli durumlarda veya tedavilerde daha rahat bir deneyim sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Genellikle aşağıdaki durumlar için sedasyon düşünülebilir:

Dental Anksiyetesi (diş hekimi korkusu) Olan Hastalar: Diş tedavilerinden yoğun bir şekilde endişe duyan veya korkan hastalar sedasyonla rahatlatılabilir. Bu, tedavi sürecini daha sakin geçirmelerini sağlar.

Yüksek Kaygı Düzeyine Sahip Hastalar: Diş tedavileri sırasında genel anksiyete veya yüksek kaygı düzeyine sahip olan hastalar, sedasyon ile sakinleştirilerek tedaviye daha rahat katılabilirler.

Uzun ve Karmaşık Tedaviler Gerektiren Durumlar: Bazı diş tedavileri, uzun süreli ve karmaşık olabilir. Sedasyon, hastaların uzun süre boyunca rahat ve sakin kalmalarını sağlayarak tedavinin daha kolay geçmesine yardımcı olur.

Çok Hassas Gag Refleksi Olan Hastalar: Gag refleksi, bazı insanlarda daha hassas olabilir ve diş tedavilerini zorlaştırabilir. Sedasyon, hastanın gag refleksini baskılayarak daha rahat bir tedavi deneyimi sunabilir.

Çocuklar: Bazı çocuklar diş tedavileri sırasında endişe veya korku yaşayabilir. Sedasyon, çocukların daha sakin ve işbirliği yapabilir hale gelmelerine yardımcı olabilir.

Özel İhtiyaçları Olan Bireyler: Fiziksel veya zihinsel özel ihtiyaçları olan bireyler sedasyonla tedavi sırasında daha rahat edebilirler.

Sedasyon, hastaların daha konforlu bir tedavi deneyimi yaşamasına ve diş hekimlerine daha etkili bir şekilde tedavi yapma imkanı sunmasına yardımcı olur. Ancak sedasyonun kullanılması her hasta için uygun olmayabilir. Sedasyon uygulanacak hastaların tıbbi geçmişleri ve sağlık durumları dikkate alınmalı ve sedasyon yöntemi, dozu ve güvenlik önlemleri, uzman bir diş hekimi veya anestezi uzmanı tarafından belirlenmelidir.

Down Sendromlu Çocuklarda Sedasyonla Diş Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?

Down sendromlu çocuklar için diş tedavisi, bireysel ihtiyaçlara ve çocuğun genel sağlık durumuna göre özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Down sendromlu çocuklar genellikle bazı özel dental ihtiyaçlara sahip olabilirler, bu nedenle tedavi planlaması ve uygulaması multidisipliner bir yaklaşım gerektirebilir. İşte çocuklarda sedasyonla diş tedavisi hakkında genel bir bilgi:

Öncelikli Değerlendirme: Diş tedavisi öncesinde, çocuğun diş hekimine tam bir tıbbi değerlendirme yapılması önemlidir. Bu değerlendirme, çocuğun genel sağlık durumu, ilaç kullanımı, diş ve ağız yapısı, çene ilişkileri ve özel ihtiyaçları hakkında bilgi sağlar.

İletişim ve Özel İhtiyaçlar: Down sendromlu çocukların iletişim ve anlayış düzeyleri farklılık gösterebilir. Diş hekimleri, çocuğun anlama düzeyini ve iletişim tarzını dikkate alarak onlarla uyumlu bir şekilde iletişim kurar. Tedavi planı ve prosedürler, çocuğun rahat ve anlayışlı olabileceği şekilde özelleştirilir.

Kaygı ve Rahatlama: Down sendromlu çocuklar, diş tedavileri sırasında kaygı veya stres yaşayabilirler. Çocuğun rahatlaması için sakinleştirici bir ortam sağlanır. Gerekirse, sedasyon veya anestezi uygulaması gibi yöntemler kullanılabilir.

Erken Başlama: Diş bakımı ve düzenli kontroller, Down sendromlu çocuklarda mümkün olan en erken yaşta başlamalıdır. Bu, çocuğun diş ve diş eti sağlığının izlenmesini ve olası sorunların erken teşhis edilmesini sağlar.

Diş Hijyeni ve Bakımı: Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi iyi diş hijyeni alışkanlıkları, Down sendromlu çocuklarda da önemlidir. Diş hekimi, çocuğa ve ailesine doğru hijyen uygulamalarını öğretir ve düzenli olarak diş temizliği yapılmasını önerir.

Özel İhtiyaçlara Uygun Tedavi: Diş hekimleri, Down sendromlu çocukların özel ihtiyaçlarına uygun tedavi planları yapar. Bu, çocuğun diş çürümesini önlemek, dolgular, diş çekimleri veya ortodontik tedavi gibi gerekli tedavileri sağlamak anlamına gelebilir.

Sedasyonla Diş Tedavisi İçin Ankara’da Biz Varız

Dentalis, hasta memnuniyeti önceliğimizdir, hasta memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan bir anlayışla hizmet vermekteyiz. Sedasyonla diş tedavisi alan hastaların geri bildirimleri, kliniğimizin başarılı bir şekilde bu hizmeti sunduğunu göstermektedir. Tedavi sonrasında hastalarımız, daha önce yaşadıkları endişe ve stresin azaldığını ve tedavi sürecinin daha konforlu geçtiğini belirtmektedir.Hastalarımızın ihtiyaçları doğrultusunda Sedasyonla diş tedavisi Ankara’da ikame eden hastalarımız için; Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmaktayız.

dentalis-klinigi-estetik-dis-hekimligindeki-olumlu-yonleri-1200x538.png

Günümüzde, sağlıklı ve estetik bir gülümsemenin önemi giderek artmaktadır. İnsanlar, kendilerine güvenlerini artırmak ve daha iyi bir görünüme sahip olmak için estetik diş hekimliği uygulamalarına yönelmektedirler. Bu noktada, Dentalis Kliniği, lamina bonding, dijital gülüş tasarımı, diş beyazlatma ve zirkonyum kaplama hizmetlerini sunarak estetik diş hekimliği konusunda öncü bir rol oynamaktadır.

Lamina Bonding nedir? Dentalis Ankara Diş Kliniği Lamina Bonding Uygulaması

Lamina Bonding, diş hekimliğinde estetik amaçlarla kullanılan bir uygulamadır. Bu prosedürde, dişlerin ön yüzeyine ince bir porselen tabaka olan lamine porselen yapıştırılır. Lamine porselen, doğal diş yapısına benzer bir görünüm ve renk sağlar ve dişlerin şekil, boyut, ve hatta hizalama problemlerini düzeltmek için kullanılabilir.

Lamina Bonding işlemi genellikle aşağıdaki adımları içerir:

Muayene ve planlama: Diş hekimi, hastanın mevcut diş yapısını değerlendirir, istenen sonucu tartışır ve tedavi planını belirler.

Hazırlık: Diş hekimi, dişlerin ön yüzeyinden çok az bir miktar pürüz gidermek için hafif bir aşındırma yapabilir. Bu adım, lamine porselenin dişe daha iyi yapışmasını sağlar.

Ölçü Alımı: Diş hekimi, dişlerin ölçülerini alarak laboratuvara veya diş hekimliği merkezine gönderir. Bu ölçüler, özel olarak hastanın ağız yapısına uygun olarak lamine porselenin hazırlanmasını sağlar.

Geçici kaplama: Lamine porselenler hazırlanırken, diş hekimi geçici kaplamalar uygulayabilir. Bu geçici kaplamalar, hastanın estetik olarak hoş bir görünüme sahip olmasını sağlar ve geçici süreyle kullanılır.

Yapıştırma: Lamine porselenler hazır olduğunda, diş hekimi bunları hastanın dişlerine yapıştırır. Bu yapıştırma sürecinde, dişlerin yüzeyi temizlenir, yapıştırıcı bir madde uygulanır ve lamine porselenler dikkatlice yerleştirilir. Son olarak, yapıştırıcı ışığı altında sertleştirilir ve fazlalıklar temizlenir.

Lamina Bonding ile dişlerdeki renklenme, çürük, çatlaklar, kırıklar, diş aralıkları veya dişlerin şekil ve boyutunda değişiklikler gibi çeşitli estetik sorunlar düzeltilebilir. Bu prosedür, daha güzel bir gülümseme elde etmek ve dişlerinizi daha iyi bir görünüm kazandırmak için tercih edilebilir. Bununla birlikte, her hasta için uygun olmayabilir ve diş hekimi tarafından değerlendirilmelidir.

Lamina bonding, diş estetiği açısından önemli bir adımdır. Dentalis Kliniği, lamina bonding işlemini uzman ve deneyimli diş hekimleri tarafından gerçekleştirmektedir. Lamina bonding, ince seramik tabakaların dişlere yapıştırılması yöntemidir. Bu işlem, dişlerin şeklini, boyutunu, rengini ve hatta hafif diş hizalarını düzeltmeyi mümkün kılar. Dentalis Kliniği’nin uzman ekibi, hastaların isteklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kişiye özel lamina bonding uygulamaları gerçekleştirir. Sonuç olarak, hastalar doğal ve estetik bir gülümsemeye kavuşurken, kendilerine olan güvenleri de artmaktadır.

Dijital Gülüş Tasarımı nedir? Dentalis Ankara Diş Kliniği Dijital Gülüş Tasarımı

Dijital gülüş tasarımı (Digital Smile Design), diş hekimliğinde estetik tedavi planlamasını optimize etmek için dijital teknolojilerin kullanıldığı bir yaklaşımdır. Bu yöntemde, hastanın yüz şekli, dudak çizgisi, dişlerin şekli, boyutu, renklenmesi ve diş eti dokusu gibi faktörler dikkate alınarak estetik bir gülümseme oluşturulur.

Dijital gülüş tasarımı genellikle aşağıdaki adımları içerir:

İnceleme ve analiz: Diş hekimi, hastanın yüz özelliklerini, dudak çizgisini, diş eti hizalamasını ve mevcut diş yapısını dikkatlice inceler. Bu aşamada, hastanın beklentileri ve istekleri de değerlendirilir.

Görselleştirme: Dijital teknolojiler kullanılarak, diş hekimi hastanın mevcut diş yapısını ve yüz özelliklerini temsil eden dijital bir model oluşturur. Bu model, bilgisayar programları kullanılarak düzenlenebilir ve hastaya potansiyel sonuçları görsel olarak gösterir.

Planlama: Diş hekimi, dijital modeli kullanarak estetik açıdan ideal bir gülümseme tasarlar. Dişlerin şekli, boyutu, hizalaması ve renklenmesi gibi faktörler dikkate alınarak tedavi planı oluşturulur.

Uygulama: Dijital gülüş tasarımı, çeşitli estetik diş tedavileri için rehberlik sağlar. Bu tedaviler arasında diş beyazlatma, porselen laminat veneerlerin uygulanması, diş implantları, estetik dolgular veya diş protezleri yer alabilir. Dijital gülüş tasarımı, diş hekimine ve teknisyene hastanın istenen sonuçları elde etmesi için bir rehberlik sağlar.

Dijital gülüş tasarımı, hastanın tedavi sürecinde daha iyi bir anlayışa sahip olmasını sağlar ve sonuçların önceden görülmesine yardımcı olur. Bu, hastanın tedaviye daha fazla katılımını teşvik eder ve daha tatmin edici sonuçlar elde etme şansını artırır. Ayrıca, diş hekiminin tedavi planlamasını daha hassas bir şekilde yapmasını ve hasta beklentileriyle uyumlu sonuçlar elde etmesini sağlar.

Dijital gülüş tasarımı, teknolojinin estetik diş hekimliğine getirdiği önemli yeniliklerden biridir. Dentalis Kliniği, ileri dijital görüntüleme tekniklerini kullanarak hastaların istedikleri sonucu önceden görmelerini sağlar. Bu sayede, hastaların beklentileri ve klinik tarafından sunulan sonuçlar arasındaki uyum daha sağlam bir temele oturur. Dijital gülüş tasarımı ayrıca, hasta ile diş hekiminin birlikte çalışarak sonuçları önceden planlamasını ve istenilen estetik sonucu elde etmesini sağlar.

Diş Beyazlatma nedir? Dentalis Ankara Diş Kliniği Diş Beyazlatma

Ofis tipi diş beyazlatma, diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılan bir prosedürdür ve profesyonel bir ortamda gerçekleştirilir. Bu yöntem, dişlerin rengini açmak ve daha beyaz bir görünüm elde etmek için kullanılır. Diş hekimi veya diş hekimliği uzmanı tarafından yapılır ve genellikle aşağıdaki adımları içerir:

Muayene ve değerlendirme: Diş hekimi, hastanın diş yapısını değerlendirir ve beyazlatma işleminin uygun olup olmadığını belirler. Dişlerde çürük, diş eti hastalığı veya başka bir dental sorun varsa, bu durumlar öncelikle tedavi edilir.

Diş Renginin Belirlenmesi: Diş hekimi, hastanın mevcut diş rengini belirlemek için özel renk skalaları veya dijital renk analiz cihazları kullanabilir. Bu, beyazlatma işlemi sonucunda elde edilecek ilerlemeyi takip etmek için bir referans noktası sağlar.

Diş Temizliği: Diş hekimi, dişlerin yüzeyindeki plak, tartar veya lekeleri temizlemek için diş temizliği yapar. Bu adım, beyazlatma işleminin etkinliğini artırmak için önemlidir.

İzolasyon: Diş hekimi, beyazlatma işlemi sırasında diş etlerini ve yumuşak dokuları korumak için dişleri izole eder. Bu, beyazlatma jelinin sadece dişlere uygulanmasını sağlar.

Beyazlatıcı Jel Uygulaması: Diş hekimi, özel olarak formüle edilmiş bir beyazlatıcı jelini dişlerin yüzeyine uygular. Bu jel genellikle hidrojen peroksit veya karbamid peroksit gibi aktif beyazlatıcı ajanlar içerir. Jel, belirli bir süre boyunca dişlerde bırakılır ve beyazlatma işlemi gerçekleşir.

Aktivasyon: Beyazlatıcı jelin aktive edilmesi gerekebilir. Bu, diş hekimi tarafından bir ışık veya lazer kaynağı kullanılarak yapılabilir. Aktivasyon, beyazlatma işleminin hızını artırabilir.

Kontrol ve Tekrar: Diş hekimi, beyazlatma işleminin sonuçlarını kontrol eder ve gerekirse işlemi tekrarlar. Birden fazla seansta beyazlatma yapılabilir.

Ofis tipi diş beyazlatma işlemi genellikle hızlı sonuçlar sağlar ve genellikle birkaç seansta tamamlanır. Ancak, her hastanın durumu farklı olabilir ve beyazlatma sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Diş hekiminiz size en uygun beyazlatma yöntemini ve sürecini önermek için size rehberlik edecektir.

Diş beyazlatma, estetik diş hekimliğinin en popüler uygulamalarından biridir. Dentalis Kliniği, güvenli ve etkili diş beyazlatma yöntemleri kullanarak hastaların dişlerindeki renklenmeleri giderir. Klinikte uygulanan beyazlatma yöntemleri, dişlerin doğal yapısına zarar vermeden daha beyaz ve parlak bir gülümseme elde etmeyi sağlar. Dentalis Kliniği’nin deneyimli diş hekimleri, hastaların dişlerindeki lekeleri, sararmaları veya renk değişikliklerini etkili bir şekilde gidererek hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olurlar.

Zirkonyum Kaplama nedir? Dentalis Ankara Diş Kliniği Zirkonyum Kaplama

Zirkonyum kaplama, diş hekimliğinde kullanılan bir estetik restorasyon yöntemidir. Bu kaplama, dişlerin ön yüzeyine yerleştirilen bir porselen tabakadır ve dayanıklı bir malzeme olan zirkonyum oksit kullanılarak üretilir.

Zirkonyum kaplamalar, doğal diş rengini taklit eden ve estetik bir görünüm sağlayan porselen tabakalardır. Bu kaplamalar, dişlerin şeklini, boyutunu, hizalamasını ve renklenmesini iyileştirmek için kullanılabilir. Ayrıca, dişlerde çatlaklar, kırıklar, lekeler veya diş aralıkları gibi estetik problemleri düzeltmek için de kullanılır.

Zirkonyum kaplamaların bazı olumlu yönleri şunlardır;

Doğal görünüm: Zirkonyum kaplamalar, diş rengini taklit eden porselen malzeme kullanılarak üretildiği için doğal bir görünüm sağlar. Diğer insanlar bunları gerçek dişlerden ayırt etmekte zorlanabilir.

Dayanıklılık: Zirkonyum oksit, son derece dayanıklı bir malzemedir ve uzun ömürlü kaplamalar sağlar. Bu kaplamalar, günlük ağız hijyenine uyulduğunda ve düzenli diş bakımı yapıldığında uzun süre dayanabilir.

Biyokompatibilite: Zirkonyum, biyolojik olarak uyumlu bir malzemedir ve diş eti dokusu ile uyumlu olması nedeniyle diş eti sağlığını olumsuz etkilemez.

Az invaziv: Zirkonyum kaplamalar, dişin ön yüzeyinden çok az bir miktar pürüz giderilerek uygulandığından, diş yapısına minimal bir müdahale gerektirir. Bu, dişlerin doğal yapısının korunmasına yardımcı olur.

Zirkonyum kaplama işlemi genellikle birkaç aşamada tamamlanır. Bunlar, dişlerin hazırlanması, ölçülerin alınması, laboratuvarda kaplamaların hazırlanması ve son olarak kaplamaların dişlere yapıştırılmasıdır. Diş hekiminiz size uygun tedavi planını ve beklentilerinizi değerlendirerek en iyi sonucu elde etmek için size rehberlik edecektir.

Zirkonyum kaplama, estetik diş hekimliğinde dayanıklılığı ve estetik görünümü bir araya getiren önemli bir seçenektir. Dentalis Kliniği, zirkonyum kaplama işlemlerinde yüksek kaliteli malzemeler ve uzmanlık kullanır. Zirkonyum, doğal diş rengine çok yakın bir görünüm sağlar ve uzun ömürlü bir sonuç sunar. Ayrıca, zirkonyum kaplamaların dayanıklılığı da yüksektir, bu da hastaların uzun vadede estetik gülümsemelerine sahip olmalarını sağlar.

Ankara Estetik Diş Hekimliği, Estetik Gülüş Tasarımı. Ankara’da gülüş tasarımı uygulaması. Dentalis Ankara

Dentalis Kliniği’nin estetik diş hekimliğindeki olumlu yönleri sadece teknolojik yeniliklerle sınırlı değildir. Kliniğin uzman ekibi, hasta memnuniyetine odaklanan bir hizmet sunar. Hastaların beklentilerini anlamak ve onlara kişiye özel çözümler sunmak, Dentalis Ankara Kliniği’nin önceliklerindendir. Ayrıca, hijyen ve sterilizasyon konusunda da titiz bir yaklaşım benimsenir, böylece hastalar güvenli bir ortamda tedavi olurlar.

Dentalis Kliniği, lamina bonding, dijital gülüş tasarımı, diş beyazlatma ve zirkonyum kaplama gibi estetik diş hekimliği hizmetleriyle öne çıkan bir kuruluştur. Klinik, teknolojik yenilikleri kullanarak hastaların isteklerini karşılamakta ve doğal, estetik gülüşlere kavuşmalarını sağlamaktadır. Aynı zamanda, hasta memnuniyetine ve hijyenik bir ortama önem veren bir yaklaşım sergilemektedir. Dentalis Kliniği, estetik diş hekimliğindeki olumlu yönleriyle hastalarına güven veren ve sağlıklı, çekici gülüşlere kavuşmalarına yardımcı olan bir klinik olarak öne çıkmaktadır.

Dentalis, Ankara Çukurambar’da hizmet veren güvenilir ve kaliteli bir diş kliniğidir. Kliniğimizde, dişlerinizin görünümünü güzelleştirmek ve estetik açıdan daha güzel bir gülümseme elde etmek için lamina bonding, dijital gülüş tasarımı, diş beyazlatma ve zirkonyum kaplama gibi estetik diş hekimliği hizmetlerini uygulamaktayız.

Tedavi süreci, diş hekiminiz tarafından size özel olarak planlanır ve uygulama öncesinde size detaylı bilgi verilir.

Dentalis kliniği, sizlere güvenli ve kaliteli diş tedavileri sunmak için çalışmaktadır. Dişlerinizdeki estetik problemleri çözmek ve güzel bir gülümseme elde etmek için, sizleri kliniğimize bekliyoruz. Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Laminate veneer uygulaması için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini uygulamak için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Laminate veneer uygulamasını en güvenli ve en etkili şekilde gerçekleştirmekteyiz.

seffaf-plak-tedavisi-ile-gulusunuzu-duzeltin-1200x538.png

Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenenin konumunu düzeltmek için kullanılan farklı cihazlarla gerçekleştirilebilir. Geleneksel braketler ve teller, Invisalign gibi şeffaf plaklar ve hatta bazı durumlarda çene cerrahisi gibi prosedürler kullanılabilir. Ortodonti tedavisi, sadece estetik bir amaç için değil, aynı zamanda diş ve çene problemleriyle ilgili sağlık sorunlarını da çözmek için kullanılır. Örneğin, dişlerin çarpıklığı çiğneme fonksiyonunu etkileyebilir, diş çürümesine neden olabilir ve hatta konuşma bozukluğuna sebep olabilir. Telsiz Ortodontik Tedavisi olarakta bilinen bu tedavi yöntemi estetik açısından oldukça önemlidir.

Şeffaf Plak Tedavisi

Dişlerin ve çenenin düzenli hale getirilmesi, sadece daha sağlıklı bir ağız sağlamakla kalmaz, aynı zamanda özgüveni artırır ve daha güzel bir gülümseme elde etmenize yardımcı olur. Günümüzde, gülüş estetiğine olan ilgi giderek artıyor ve insanlar düzgün hizalanmış bir dişlere sahip olmanın önemini fark ediyor. Şeffaf plaklar, özellikle İnvisalign sistemi ile birlikte, diş düzeltme tedavilerinde önemli bir seçenek haline geldi. Bu yazıda, şeffaf plaklar ve İnvisalign hakkında merak edilenlerin yanıtlarını bulabilirsiniz.

Şeffaf Plak ve Invisalign nedir?

Şeffaf plaklar, dişlerin düzgün hizalanmasına yardımcı olan özel olarak tasarlanmış, şeffaf plastik plaklardır. Invisalign, şeffaf plaklarla uygulanan bir diş düzeltme tedavi yöntemidir. Geleneksel diş teli tedavisinde kullanılan metal teller ve braketler yerine, Invisalign sistemi, kişinin ağız yapısına özel olarak üretilmiş şeffaf plakları kullanır. Bu plaklar, dişlerin kademeli olarak hareket etmesini sağlar ve sonuç olarak düzgün hizalanmış bir gülümseme elde edilmesini sağlar.

Invisalign tedavisinin en büyük avantajlarından biri, plakların şeffaf olmasıdır. Bu sayede tedavi sürecindeki kişinin gülüş estetiğini etkileyen metal braketler ve diş telleri görünmez hale gelir. Bu özellik, özellikle yetişkin hastalar arasında popülerlik kazanmasının sebeplerinden biridir. İnvisalign plakları ayrıca çıkarılabilir olduğu için yemek yeme, diş fırçalama gibi günlük aktiviteler sırasında rahatlıkla çıkarılabilir ve tekrar takılabilir.

İnvisalign tedavisi, öncelikle bir diş hekiminin veya ortodontistin ayrıntılı bir muayenesi ve dijital görüntülerle dişlerin 3D modellemesiyle başlar. Bu sayede tedavi sürecinin nasıl ilerleyeceği, plakların nasıl yerleştirileceği ve dişlerin nasıl hareket edeceği planlanır. Planlama aşamasının tamamlanmasının ardından, özel olarak üretilen şeffaf plaklar setleri hastaya verilir ve her bir seti birkaç hafta boyunca takması gerekmektedir. Her set, dişlerin belirli bir aşamaya kadar hareket etmesini sağlar ve ardından bir sonraki set takılır. Bu şekilde, dişler kademeli olarak hizalanır ve tedavi süreci ilerler.

İnvisalign tedavisinin etkinliği, plakların düzenli olarak ve gerektiği şekilde kullanılmasına bağlıdır. Genellikle, plakların günde 20 ila 22 saat boyunca takılması önerilir. Ancak, yemek yeme ve diş temizliği gibi durumlar için plakların çıkarılabilir olması, tedavinin pratikliğini artırır. Bununla birlikte, tedavinin süresi kişinin dişlerinin durumuna ve hedeflere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, 6 ila 18 ay arasında bir sürede sonuçlar görülmeye başlanır.

İnvisalign tedavisi, uygun adaylar için etkili bir seçenek olabilir. Ancak, her diş yapısı ve durumu farklı olduğundan, tedavinin uygulanabilirliği bir diş hekimi veya ortodontist tarafından değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda, geleneksel diş teli tedavisi İnvisalign tedavisinden daha uygun olabilir.

Sonuç olarak, şeffaf plaklar ve İnvisalign sistemi, diş düzeltme tedavilerinde büyük bir ilerleme sağlamıştır. Estetik kaygıları olan hastalar için daha tercih edilebilir bir seçenek sunarken, çıkarılabilir plaklar sayesinde günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırır. Ancak, her hasta için uygunluğu kişisel bir değerlendirme gerektirir. Diş hekiminizle görüşerek, sizin için en uygun tedavi seçeneğini belirleyebilir ve daha sağlıklı ve güzel bir gülümsemeye sahip olabilirsiniz.

Şeffaf Plaklarla Ortodontik Tedavisi Ne Kadar Sürer

Şeffaf plaklarla ortodontik tedavinin süresi, kişinin dişlerinin ne kadar çarpık olduğuna ve tedavinin ne kadar karmaşık olacağına bağlıdır. Ancak genellikle geleneksel braketler ve tellerle tedaviye kıyasla daha kısa bir sürede tamamlanabilir. Bu tedavinin süresi, genellikle 6-18 ay arasında değişebilir. Bazı durumlarda, tedavi süresi daha uzun olabilir ve 24 ayı aşabilir. Ancak, diğer ortodontik tedavi yöntemleriyle kıyaslandığında, şeffaf plaklarla tedavinin süresi daha kısa olabilir.

Şeffaf plaklar, her iki haftada bir değiştirilir ve her bir plak, dişlerin konumunu yavaşça değiştirmek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, tedavinin süresi, kaç adet şeffaf plak kullanılacağına ve kişinin tedaviye ne kadar sadık kalacağına bağlıdır. Plaklar, genellikle gün boyunca 20-22 saat takılır ve sadece yemek yemek veya dişlerin fırçalanması gibi diğer aktiviteler sırasında çıkarılır.

Tedavinin süresi, aynı zamanda kişinin yaşına, dişlerin büyüme hızına ve diğer faktörlere de bağlı olabilir. Bu nedenle, şeffaf plaklarla ortodontik tedavinin süresi, kişisel faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Şeffaf Plakların Temizliği Nasıl Yapılmalıdır?

Şeffaf plaklar her öğünden sonra çıkarılmalı ve soğuk su altında yıkanmalıdır. Sıcak su, plakların şeklini değiştirebilir ve yüzeylerindeki mikropları öldürmek yerine onları yayabilir. Plak temizliği için kullanılan diş macunu aşındırıcı içermediği sürece normal bir diş fırçası kullanılabilir. Şeffaf plakların yüzeyi çizilmeye karşı hassas olduğundan, yumuşak kıllı bir diş fırçası önerilir.

Plak temizliği için özel olarak tasarlanmış temizleme tabletleri veya solüsyonları kullanılabilir. Bu ürünler, plakların yüzeyindeki mikropları öldürür ve plakların temizlenmesine yardımcı olur. Şeffaf plaklar temizlenirken, dişlerin de temizlenmesi gereklidir. Dişler normal şekilde fırçalanmalı ve diş ipi kullanılmalıdır. Bu, plakların içinde kalan yiyecek parçalarının ve bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur. Plaklar, temizleme işlemi bittikten sonra steril bir kapta saklanmalıdır. Bu, plakların kirli yüzeylerindeki bakterilerin tekrar dişlere transfer edilmesini önleyecektir. Şeffaf plaklar, temizlik işlemi sırasında asla sıcak suya maruz bırakılmamalıdır. Sıcak su, plakların şeklini değiştirerek, dişlerin düzgün hizalanmasını etkileyebilir.

Şeffaf plakların temizliği düzenli olarak yapılmalıdır. Temizleme işlemi, plakların kirlenmesine bağlı olarak günde iki kez veya daha sık yapılabilir. Bu hem plakların temiz kalmasını sağlar hem de dişlerin sağlığı ve ortodontik tedavinin etkinliği için önemlidir.

Ankara’da Ortodonti Tedavisi İçin Profesyonel Destek Alın

Kliniğimiz, modern ve ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmıştır ve bu sayede hastalarımıza uygun diş tedavisi deneyimini sunmaktayız. Dentalis, geniş bir tedavi yelpazesi sunar. Ortodonti tedavisi, dişlerin çarpıklığını düzeltmek, dişlerin düzenli hale getirmek ve dişler arasındaki uyumu sağlamak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kliniğimizde uyguladığımız Ortodonti tedavisi, hastalarımıza uygun sonuçları elde etmek için özelleştirilmiştir. Kliniğimizde uygulanan kaliteli ortodonti tedavisi sayesinde, diş çapraşıklığı rahatsızlıklarını ortadan kaldırırken, güvenli bir yöntem sunuyoruz.

Kliniğimiz her hastanın ihtiyacına özel bir tedavi planı hazırlar ve tedavi süreci boyunca hastaların her adımda bilgilendirilmesini sağlar. Bu sayede, hastalarımızın tedavi süreci daha rahat ve başarılı olur. Dentalis, diş sağlığına önem veren ve güvenilir bir diş kliniği arayan herkes için uygun bir seçenektir. Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Ortodonti tedavisi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz.

Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Ortodonti tedavisini güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz. Kliniğimiz Ortodonti diş hekimlerinden Uzm. Dr. Dt. Ali Karagöz gerek yurtiçi gerek yurtdışından gelen pek çok hastası için ortodontik tedaviler uygulamaktadır. Bu tedavilerle ve hasta memnuniyetiyle ilgili Instagram hesabımızı ve youtube kanalımızı inceleyebilirsiniz. Rusya’dan gelen hastamızın memnuniyetini buradan görüntüleyebilirsiniz.

dislerimi-gicirdatma-neden-olur-nasil-gecer-tedavisi-nedir-3-1200x538.png

Diş sıkma ve diş gıcırdatma gibi problemler, pek çok insanın günlük yaşamını etkileyen yaygın sorunlardır. Ayrıca, çeneden gelen sesler de bu tür bir rahatsızlığın bir işareti olabilir. Ancak, Dentalis Kliniği’nin bruksizm tedavisi, bu sorunları başarıyla çözen yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır. Ayrıca, çene botoksu tedavisiyle birlikte sunulan bu yöntem, hastalarına kalıcı bir rahatlama sağlamaktadır. Bruksizm, diş sıkma ve gıcırdatma olarak da bilinen bir durumdur ve genellikle stres, gerginlik veya uyku bozuklukları gibi faktörlerle ilişkilendirilir. Bu durumun etkileri, kişinin dişlerine ve çene kaslarına ciddi zararlar verebilir ve hatta baş ağrılarına, çene ağrısına ve uyku bozukluklarına yol açabilir.

Diş Sıkma Diş Gıcırdatma Nedir?

Diş sıkma, dişleri aşırı şekilde sıkıp sıkmayı ifade eden bir durumdur. Tıbbi terimi bruxism olarak bilinir. Bu durum genellikle uyku sırasında meydana gelir, ancak bazı insanlar stresli veya gergin olduklarında gündüzleri de diş sıkabilirler.

Diş sıkmanın belirtileri nelerdir?

Dişlerinizi sıkarak veya gıcırdatarak uyandığınızı fark etmek
Dişlerinizde aşınma, kırılma veya çatlama
Çene, yüz veya boyun ağrısı
Baş ağrısı
Çene eklemi problemleri (TMJ bozukluğu)
Uyku bozuklukları
Diş hassasiyeti

Diş sıkma genellikle stres, anksiyete, uyku bozuklukları veya yanlış diş hizalaması gibi faktörlerle ilişkilidir. Bununla birlikte, diş sıkmanın tam nedeni belirsiz olabilir. Eğer diş sıkma belirtileri yaşıyorsanız, bir diş hekimine veya ağız ve çene cerrahına danışmanız önemlidir. Diş hekiminiz, dişlerinizi inceleyebilir, semptomları değerlendirebilir ve size uygun bir tedavi planı önererek diş sıkmanın etkilerini hafifletebilir. Bu tedavi yöntemleri arasında gece plağı veya splint kullanımı, stres yönetimi teknikleri, dişlerdeki aşınmaların düzeltilmesi veya diş hizalamasında düzeltmeler yer alabilir.

Diş Sıkma ve Gıcırdatmanın Sebebi Nedir?

Diş gıcırdatmanın sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle birden fazla faktörün birleşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Aşağıda diş gıcırdatmanın yaygın sebepleri sıralanmıştır: Stres ve Anksiyete: Stres, anksiyete, baskı altında olma gibi duygusal faktörler diş gıcırdatmasının önemli tetikleyicileri arasındadır. Gündelik yaşamın zorlukları, iş stresi, ilişki problemleri veya finansal endişeler gibi faktörler diş gıcırdatmayı tetikleyebilir.

Uyku Bozuklukları: Uyku apnesi, horlama veya uyku sırasında solunum problemleri gibi uyku bozuklukları, diş gıcırdatma ile ilişkilendirilebilir. Uyku sırasında vücut, solunum problemlerini dengelemek için çene ve diğer kasları çalıştırabilir, bu da diş gıcırdatmaya yol açabilir.

Maloklüzyon (Yanlış Diş Hizalaması): Dişlerin uyumsuz bir şekilde yerleşmesi, alt çene ve üst çene arasındaki uyumsuzluklar veya dişlerin düzensiz olarak çıkmış olması diş gıcırdatmaya katkıda bulunabilir.

Psikolojik Faktörler: Kişilik özellikleri, saldırganlık eğilimleri, rekabetçilik veya yoğunluk gibi psikolojik faktörler diş gıcırdatmasını etkileyebilir.

Dişlerin Gece Plakları veya Restorasyonlarla İlgili Sorunları: Yetersiz veya yanlış uygulanan diş dolguları, porselen kaplamalar veya protezler diş gıcırdatmasına neden olabilir. Bu faktörlerden bir veya birkaçının bir araya gelmesi diş gıcırdatmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Ancak, her bireyin durumu farklıdır ve diş gıcırdatmanın tam sebepleri ve tetikleyicileri kişiden kişiye değişebilir.

Diş Sıkma ve Gıcırdatma Tedavisi Nedir?

Diş sıkmanın tedavisi, semptomları hafifletmek, dişlere ve çeneye verilen zararı önlemek ve rahatlama sağlamak için çeşitli yöntemleri içerebilir. İşte diş sıkma tedavisinde kullanılan yaygın yöntemler:

Gece Plağı veya Splint: Bu, diş sıkmanın etkilerini azaltmak ve dişlere zarar verme riskini azaltmak için kullanılan özel olarak şekillendirilmiş bir ağızlık veya plaktır. Diş hekiminiz veya ağız ve çene cerrahı, ağız yapınıza uygun bir gece plağı veya splint hazırlayabilir.

Stres Yönetimi ve Rahatlama Teknikleri: Stres ve anksiyete diş sıkmanın tetikleyicileri olduğundan, stresi yönetmek ve rahatlama teknikleri uygulamak önemlidir. Bu teknikler arasında derin nefes alma, meditasyon, yoga, egzersiz, masaj veya stres azaltıcı aktiviteler yer alabilir.

Fiziksel Terapi: Bazı durumlarda, çene ve yüz kaslarını rahatlatmak için fiziksel terapi uygulanabilir. Bu terapi yöntemleri, kas gevşetme egzersizleri, sıcak veya soğuk kompresler, masaj veya elektrik stimülasyonu gibi teknikleri içerebilir.

Yanlış Diş Hizalamasının Düzeltimi: Diş sıkmanın altında yatan bir neden olarak yanlış diş hizalaması varsa, ortodontik tedavi veya dişlerin düzeltilmesi amacıyla diş hekiminizin önereceği diğer tedavi yöntemleri düşünülebilir.

İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, diş sıkma semptomlarını hafifletmek için kas gevşeticiler veya antidepresan gibi ilaçlar reçete edilebilir. Ancak, bu tür ilaçların kullanımı doktor tarafından belirlenmelidir.

Uyku Düzenlemesi: Uyku bozuklukları diş sıkmanın tetikleyicileri olabilir, bu nedenle uyku alışkanlıklarınızı iyileştirmek için uyku düzenlemesi ve uyku hijyenine dikkat etmek önemlidir.

Diş sıkmanın tedavisi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En uygun tedavi yöntemlerini belirlemek ve size özel bir tedavi planı oluşturmak için bir diş hekimi veya ağız ve çene cerrahına başvurmanız önemlidir.

Ankara’da diş sıkma diş gıcırdatma tedavisi nerede yapılır? Ankara Çene eklem tedavisi

Dentalis Kliniği’nin başarılı bruksizm tedavisi, multidisipliner bir yaklaşımı benimser. Uzmanlar, hastaların durumunu değerlendirirken kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturur. Tedavi süreci genellikle çeşitli aşamalardan oluşur. İlk aşama, hastanın durumunu anlamak için kapsamlı bir değerlendirme yapmaktır. Uzmanlar, hastanın semptomlarını inceleyerek diş sıkma veya gıcırdatma sorununu teşhis eder ve bunun altında yatan nedenleri belirler. Çoğu durumda, hastaların çene kaslarında spazm olduğu ve bu nedenle çeneden seslerin geldiği tespit edilir.

Dentalis Kliniği’nde bruksizm tedavisinin bir diğer önemli unsuru, çene botoksu uygulamasıdır. Botoks, çene kaslarının aşırı kasılmasını engelleyerek rahatlama sağlar. Bu tedavi, çenedeki kas gerginliğini azaltır ve dolayısıyla diş sıkma ve gıcırdatma sorununu ortadan kaldırır. Ayrıca, çeneden gelen seslerin de azalmasına yardımcı olur.

Bruksizm, diş sıkma ve diş gıcırdatma olarak da bilinen bir çene bozukluğudur. Bu durum, genellikle stres, anksiyete veya uyku bozukluklarından kaynaklanır. Bruksizm sırasında, dişler aşırı kuvvet uygular ve bu da dişlerde aşınma, çatlama, hassasiyet ve diğer problemlere neden olabilir. Bruksizm tedavisinin başarısı, Dentalis Kliniği’nin uzman ekibi ve son teknoloji cihazlarına dayanmaktadır. Klinik, hastalarına en yeni ve etkili tedavi yöntemlerini sunmak için sürekli olarak güncel kalmaktadır. Ayrıca, tedavi sürecinde hastaların rahatlığına öncelik verilir ve her aşamada tedaviye uyum sağlamaları için destek sağlanır.

Dentalis Kliniği’nin bruksizm tedavisi, birçok hastanın hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Tedavinin başarısı, hastaların yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli diş ve çene sağlığını da korur. Diş sıkma ve gıcırdatma sorunlarından muzdarip olan herkes, Dentalis Kliniği’nin uzmanlarından yardım alarak bu rahatsızlıktan kurtulabilir.

Dentalis Kliniği’nin bruksizm tedavisi, diş sıkma, diş gıcırdatma ve çeneden gelen seslerle başa çıkmak isteyen hastalara yenilikçi bir çözüm sunmaktadır. Çene botoksu uygulamasıyla birlikte, tedavi süreci kalıcı bir rahatlama sağlar. Dentalis Kliniği’nin uzman ekibi, kişiselleştirilmiş tedavi planlarıyla hastalarına en iyi hizmeti sunmak için çalışmaktadır.

Bruksizm nedir? Ankara Diş Sıkma ve Diş Gıcırdatma Tedavisi – Dentalis Ankara

Bruksizm, diş sıkma ve diş gıcırdatma olarak da bilinen bir uyku bozukluğudur. Bu durum, genellikle kişi uyurken kontrolsüz bir şekilde çene kaslarını kullanarak dişleri sıkma veya gıcırdatma eylemini içerir. Bruksizm genellikle bilinçsiz bir davranıştır ve kişi uykuda olduğu için genellikle fark edilmez.

Bruksizmin nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, stres, anksiyete, uyku apnesi, uyku bozuklukları, dişlerin yanlış hizalanması, dişlerde yükseklik farkı, temporomandibular eklem (çene eklemi) problemleri gibi faktörlerle ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Bruksizm bazı semptomlara neden olabilir, bunlar:

Diş aşınması: Dişlerin sıkma veya gıcırdatma nedeniyle aşınması ve kırılması.
Çene ağrısı: Şiddetli çene ağrısı veya çene eklemi ağrısı.
Baş ağrısı: Bruksizm nedeniyle baş ağrıları oluşabilir.
Kulak ağrısı: Bruksizm, kulaklarda ağrı veya çınlamaya neden olabilir.
Uykusuzluk: Diş sıkma ve gıcırdatma nedeniyle uyku kalitesinde bozulmalar ve uyku düzeninde değişiklikler yaşanabilir.

Bruksizm teşhisi, genellikle bir diş hekimi veya uyku bozuklukları uzmanı tarafından yapılır. Tedavi seçenekleri arasında dişlik kullanımı, stres yönetimi, gevşeme egzersizleri, diş hizalama tedavisi ve bazı durumlarda ilaç tedavisi bulunabilir.

Bruksizm, genellikle tedavi edilebilir bir durumdur. Uygun tedavi ile semptomların hafifletilmesi ve diş ve çene hasarının önlenmesi mümkündür.

Bruksizm’in Nedenleri Nelerdir?

Bruksizm, diş gıcırdatma veya diş sıkma olarak da bilinen bir durumdur. Kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, aşağıdaki faktörler bu durumun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir:

Stres ve Anksiyete: Bruksizm genellikle stresli veya anksiyete bozukluğu olan kişilerde daha yaygın olarak görülür. Stres, uykuda bilinçsiz diş sıkma veya gıcırdatma eylemini tetikleyebilir.
Rahatsızlık veya Ağrı: Dişlerde ağrı, çene ekleminde rahatsızlık veya dişeti problemleri gibi ağız sağlığı sorunları, bruksizm riskini artırabilir. Kişi, bu rahatsızlıklardan kaçınmak veya hafifletmek amacıyla bilinçsiz olarak dişlerini sıkabilir veya gıcırdatma hareketleri yapabilir.
Uyku Bozuklukları: Uyku apnesi, horlama veya uyku sırasında solunum problemleri gibi uyku bozuklukları, bruksizmin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Diş ve Çene Yapısı: Dişlerin yanlış hizalanması, çene yapısındaki anormallikler veya uyumsuz dolgular gibi ağız ve diş yapısındaki problemler bruksizme yatkınlığı artırabilir.
Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, bazı kişilerin bruksizm geliştirme olasılığını artırabilir.
Psikolojik Faktörler: Bazı psikolojik faktörler, örneğin agresif veya rekabetçi kişilik özellikleri, bruksizm riskini artırabilir.

Bruksizm’in Yan Etkileri Nelerdir?

Bruksizm, uzun süre devam eden bir durum olduğunda çeşitli yan etkilere yol açabilir. Bu yan etkiler şunları içerebilir:

Diş Hasarı: Sürekli diş sıkma veya gıcırdatma, dişlerde aşınmalara, çatlaklara, kırıklara veya dişlerin şeklinde değişikliklere neden olabilir. Bu durum, dişlerin yapısını zayıflatabilir ve dişlerin kırılma veya aşırı hassasiyet gibi sorunlarla karşı karşıya kalmasına yol açabilir.
Çene Ağrısı ve Rahatsızlık: Bruksizm, çene kaslarının aşırı çalışmasına neden olabilir ve bu da çene ağrısı, çene eklemi ağrısı (temporomandibular eklem) ve çene eklemi disfonksiyonu gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Bu durumda çene hareketleri sınırlanabilir ve çene açma-kapatma işleminde ağrı veya sıkıntı hissedilebilir.
Baş ağrısı: Bruksizm, sıkı diş sıkma ve çene kaslarının aşırı gerginliği nedeniyle baş ağrılarına neden olabilir. Başın arkasında, alında veya şakaklarda ağrı hissedilebilir. Bu baş ağrıları bazen migren benzeri semptomlar gösterebilir.
Uyku Bozuklukları: Bruksizm, uyku sırasında meydana gelir ve bu da uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Uykuda diş sıkma veya gıcırdatma nedeniyle uyku düzeni bozulabilir ve uyku apnesi veya horlama gibi diğer uyku bozukluklarına eşlik edebilir.
Kulak Ağrısı: Bruksizm, çene eklemi ve çevresindeki kaslarda ağrıya neden olabilir ve bu ağrı bazen kulaklara da yayılabilir. Kulak çevresinde ağrı, çınlama veya dolgunluk hissi hissedilebilir.
Yüz Kaslarında Aşırı Gerginlik: Sürekli diş sıkma veya gıcırdatma, yüz kaslarında aşırı gerginlik yaratabilir. Bu da yüzdeki kaslarda yorgunluk, gerilme hissi veya aşırı gerginlik hissi gibi semptomlara neden olabilir.
Uyandıktan Sonra Halsizlik: Bruksizm, uyku sırasında enerji harcanmasına neden olduğundan, sabahları yorgunluk, halsizlik ve dinlenmiş hissetmeme gibi semptomlara yol açabilir.

Çene Botoksu nedir? Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Çene botoksu, botulinum toksini adı verilen bir proteinin kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu protein, sinir kaslarının geçici olarak felç olmasına neden olan bir etkiye sahiptir. Çene botoksu, aşırı çene kası aktivitesini azaltmak ve çene kaslarındaki spazmları rahatlatmak amacıyla kullanılır. İşte çene botoksuyla tedavi edilebilen bazı hastalıklar:

Bruksizm: Bruksizm, diş sıkma veya diş gıcırdatma olarak bilinen bir durumdur. Çene botoksu, çene kaslarında aşırı aktiviteyi azaltarak bu durumun semptomlarını hafifletebilir.
Temporomandibular Eklem Bozuklukları (TMEB): Temporomandibular eklem, çene hareketlerini sağlayan bir eklem sistemidir. TMEB, çene eklemi ağrısı, çene eklemi disfonksiyonu, çene kilitlenmesi gibi sorunları içerebilir. Çene botoksu, çene kaslarında gevşeme sağlayarak TMEB semptomlarını rahatlatabilir.
Aşırı Çene Kası Gelişimi (Masseter Hipertrofisi): Bazı kişilerde, çene kası (masseter) aşırı büyüyebilir ve bu da yüzde kare bir görünüme neden olabilir. Çene botoksu, masseter kasını zayıflatarak çene hatlarını inceltmeye yardımcı olabilir.
Kötü Ağız Alışkanlıkları: Parmak emme, tırnak yeme gibi kötü ağız alışkanlıkları, çene kaslarında aşırı aktiviteye yol açabilir. Çene botoksu, bu alışkanlıkları kontrol etmek ve çene kaslarını rahatlatmak için kullanılabilir.

Çene botoksu, hekim tarafından yapılan bir değerlendirme sonucunda uygulanmalıdır. Her hasta için tedavi planı kişiselleştirilir ve uygulama alanı, dozajı ve tedavi süreci hastanın spesifik durumuna bağlı olarak belirlenir. Bu nedenle, çene botoksu tedavisi için bir uzmana danışmak önemlidir.

Çene Botoksu diş hekimliğinin hangi alanında uygulanır?

Çene botoksu, diş hekimliği alanında çeşitli durumların tedavisinde kullanılır. İşte çene botoksu uygulamasının diş hekimliği alanında kullanıldığı bazı durumlar:

Temporomandibular Eklem Bozuklukları (TMEB) ve Ağrı Yönetimi: Çene botoksu, çene eklemi ağrısı, çene eklemi disfonksiyonu ve diğer TMEB semptomlarının tedavisinde etkili olabilir. Botulinum toksini, çene kaslarında geçici bir felç etkisi yaratır ve bu da ağrılı kas spazmlarını rahatlatır.
Bruksizm (Diş Sıkma ve Diş Gıcırdatma): Bruksizm, diş sıkma veya diş gıcırdatma olarak bilinen bir durumdur. Çene botoksu, çene kaslarında aşırı aktiviteyi azaltarak bruksizm semptomlarını hafifletebilir ve dişlere uygulanan basıncı azaltabilir.
Masseter Hipertrofisi: Masseter kasının aşırı büyümesi, yüzde kare bir görünüme neden olabilir. Çene botoksu, masseter kasını zayıflatmak ve çene hatlarını inceltmek için kullanılabilir.
Estetik Düzeltmeler: Çene botoksu, yüz simetrisini iyileştirmek veya belirli bölgelerdeki kasları zayıflatmak amacıyla estetik amaçlı olarak da kullanılabilir. Örneğin, asimetrik bir çene veya geniş bir çene görünümü düzeltilmek istenirse çene botoksu tercih edilebilir.

Bu durumlar, çene botoksu uygulamasının diş hekimliği alanında yaygın olarak kullanıldığı bazı örneklerdir. Ancak, çene botoksu tedavisi her hastanın durumuna ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilir. Bu nedenle, çene botoksu için bir diş hekimi veya uzmanıyla görüşmek önemlidir.

Bruksizm tedavisinde ortodonti yöntemlerinin önemi nedir?

Bruksizm ve ortodonti arasında bir bağlantı vardır çünkü bazı durumlarda bruksizm, dişlerin düzensiz hizalanması veya çene ilişkilerindeki problemlerden kaynaklanabilir. Örneğin, bir kişinin çene yapısı veya dişlerindeki uyumsuzluklar bruksizmi tetikleyebilir veya onu şiddetlendirebilir. Ortodontistler, bruksizm vakalarında bazen tedaviye katkıda bulunabilirler. Bu durumda, ortodontist, dişlerin ve çene yapısının düzeltilmesine yönelik tedaviler uygulayabilir. Bu tedaviler arasında diş teli kullanımı, çene pozisyonunu düzenlemek için apareylerin kullanımı veya dişlerin düzgün hizalanmasına yardımcı olan diğer ortodontik yöntemler yer alabilir.

Bruksizm tedavisinde ortodonti yöntemleri önemli bir rol oynayabilir. İşte ortodonti yöntemlerinin bruksizm tedavisindeki önemli noktalar:

Dişlerin Hizalanması: Ortodontik tedavi, dişlerin düzgün hizalanmasını sağlayabilir. Eğer bruksizm, dişlerin uyumsuz hizalanması veya çene ilişkilerindeki problemler nedeniyle ortaya çıkıyorsa, ortodontik tedavi bu sorunları düzelterek bruksizm semptomlarını azaltabilir.
Baskı ve Stres Azalması: Bruksizm genellikle stres, gerginlik veya anksiyeteyle ilişkilidir. Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenelerin uygun şekilde hizalanmasıyla birlikte çene kaslarının dengesini sağlayabilir. Bu, bruksizme neden olan baskı ve stresin azalmasına yardımcı olabilir.
Dişlerin Korunması: Bruksizm, dişlere ve çeneye zarar verebilir. Dişlerde aşınma, çatlama veya kırılmalar meydana gelebilir. Ortodontik tedavi, dişleri daha dengeli bir şekilde yük dağıtarak ve çene pozisyonunu optimize ederek bu tür hasarları önlemeye yardımcı olabilir.
Destekleyici Apareyler: Ortodontistler, bruksizm tedavisinde destekleyici apareyler kullanabilir. Bu apareyler, çeneleri uygun bir pozisyonda tutarak dişleri sıkma veya gıcırdatma eylemlerini önlemeye yardımcı olabilir. Özel olarak tasarlanmış gece plağı veya splintler, çene kaslarını rahatlatabilir ve dişlerin aşınmasını önleyebilir.

Şeffaf Plak kullanımı bruksizmi azaltır mı?

Şeffaf plaklar, bruksizm semptomlarını azaltmada yardımcı olabilecek bir tedavi seçeneğidir. Bunlar genellikle gece plağı olarak kullanılır ve dişlerin üzerine takılarak sıkma veya gıcırdatma eylemlerini engellemeye çalışır.

Şeffaf plakların bruksizm üzerindeki etkisi şunları içerebilir:

Dişlerin Korunması: Şeffaf plaklar, dişlerin aşınmasını ve hasarını önlemeye yardımcı olabilir. Bu plaklar, dişleri koruyarak sıkma veya gıcırdatma nedeniyle oluşabilecek dişlerdeki aşınmayı azaltabilir.
Kas Rahatlatması: Şeffaf plaklar, çene kaslarını rahatlatabilir. Gece boyunca takıldıklarında, çene kaslarının üzerindeki baskıyı dağıtarak ve çeneleri uygun bir pozisyonda tutarak kas gerginliğini azaltabilirler.
Çene Pozisyonunun Düzenlenmesi: Şeffaf plaklar, çene pozisyonunu düzenlemeye yardımcı olabilir. Eğer bruksizm, çene ilişkilerindeki problemler nedeniyle ortaya çıkıyorsa, plaklar çene pozisyonunu optimize ederek sıkma veya gıcırdatma eylemlerini azaltabilir.

Şeffaf plakların bruksizm semptomlarını azaltmadaki etkisi kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişiler için büyük bir rahatlama sağlarken, diğerlerinde etkisi sınırlı olabilir. Bu nedenle, bir uzmana danışarak durumunuz hakkında daha fazla bilgi almanız ve tedavi seçeneklerini değerlendirmeniz önemlidir.

Dentalis Ankara’da Bruksizm Tedavisi

Bruksizm, diş sıkma ve diş gıcırdatma olarak da bilinen bir çene bozukluğudur. Bu durum, genellikle stres, anksiyete veya uyku bozukluklarından kaynaklanır. Bruksizm sırasında, dişler aşırı kuvvet uygular ve bu da dişlerde aşınma, çatlama, hassasiyet ve diğer problemlere neden olabilir.

Kliniğimiz, bruksizm tedavisi için farklı tedavi yöntemleri sunmaktadır. Bunlardan biri, özel olarak tasarlanmış gece koruyucularıdır. Bu koruyucular, dişlerinize uygun olarak yapılmaktadır ve dişlerinizi koruyarak, dişlerinizi aşındırmadan bruksizm sorununu çözmeye yardımcı olmaktadır.

Kliniğimiz, bruksizm tedavisi için ayrıca çene botoksu uygulaması yapmaktadır. Botoks, kasları gevşeterek, dişlerinize uyguladığınız kuvveti azaltır ve böylece bruksizm semptomlarını azaltır. Bu tedavi, özellikle diş aşınması veya çene ağrısı gibi ciddi semptomları olan hastalar için önerilir.

Çene botoksu, botulinum toksini adı verilen bir madde ile yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, çene kaslarını gevşeterek, diş sıkma veya gıcırdatma nedeniyle oluşan çene ağrısını azaltır. Bu tedavi, aynı zamanda yüzünüzdeki kasılmaları da azaltabilir.

Dentalis kliniği, bruksizm tedavisi konusunda uzman bir kadroya sahiptir. Bruksizm tedavisi için farklı yöntemler sunarak, hastaların diş sağlığını ve konforunu korumaya yardımcı olur. Siz de bruksizm sorunu yaşıyorsanız, kliniğimiz ile iletişime geçerek, profesyonel bir tedavi planı oluşturabilirsiniz.

Dentalis Ankara Çukurambar’da hizmet veren öncü diş kliniklerinden biridir. Kliniğimiz, modern ve ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmıştır ve bu sayede hastalarımıza uygun diş tedavisi deneyimini sunmaktayız.

Dentalis, geniş bir tedavi yelpazesi sunar. Kliniğimizde uyguladığımız Bruksizm tedavisi, hastalarımıza uygun sonuçları elde etmek için özelleştirilmiştir. Kliniğimizde uygulanan kaliteli çene botoksu tedavisi sayesinde, diş sıkma ve diş gıcırdatma rahatsızlıklarını ortadan kaldırırken, güvenli bir yöntem sunuyoruz.

Dentalis Ankara, diş sağlığına önem veren ve güvenilir bir diş kliniği arayan herkes için uygun bir seçenektir. Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Bruksizm tedavisi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Bruksizm tedavisini güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Normal şartlarda diş koltuğunda yapılan işlemlerde çocuk hastanın ağzını uzun süre açık tutması ve çürük temizleme için çalışılan aletler hızlı bir şekilde dönerek çalıştığı için işlem güvenliği açısından hareket etmemesini gerektirmektedir. Normal rutin işlemler esnasında çoğunlukla lokal anestezi (iğne enjeksiyonu) uygulaması gerektiği için de işlem sırasında hareketsiz durarak diş hekimine uyum gösterilmesi gerekmektedir. Bununla beraber yapılan tedavinin kalitesinin etkilenmemesi için tükürük veya sıvı teması olmaması da gerekir.

Çocuk diş hekimleri, yapılacak diş tedavi işlemlerini ve kullanılacak her türlü ekipmanı ve malzemeyi hastanın yaş grubuna ve karakterine özel sözlü, görsel ve dokunma duyusunu kullandırarak anlatmayı, göstermeyi ve uygulamayı (anlat-göster-uygula) içeren tekniği rutin olarak uygulamaktadırlar. Ancak küçük yaş grubundaki hastalar, yüksek düzeyde kaygı ve korkusu olan hastalar, acil cerrahi müdahale (travma, düşme, çarpma sonucu diş veye çene kemiği yaralanması olan vakalar) planlaması gereken hastalar, aşırı öğürme refleksi olan hastalar, engelli ve özel bakım gerektiren sistemik hastalıklara sahip olan hastalar bu özel durumları nedeniyle sözlü talimatları ve davranış yönlendirmelerini çoğu zaman dinleyememekte ve uygulayamamaktadır. Hastayla iletişimin kurulamadığı bu tarz durumlarda sedasyon veya genel anesteziye ihtiyaç duyulmaktadır.

Genel anestezi veya sedasyon yapılmadan önce, hasta mutlaka bir anestezi uzmanı ve diş hekimi tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmede öncelikli amaç işlem öncesi hastanın genel sistemik durumunun değerlendirmesi ve aktif tedavi gerektiren durumların tespit edilerek ağız ve diş tedavisi planlamasının yapılmasıdır. İşlem öncesi genel sistemik durumun değerlendirmesinde hastanın hastalık/medikal öyküsü, fizik muayene bulguları ve laboratuar sonuçları büyük önem taşır.

Sedasyon damar yolundan ilaç vererek, akciğerlerden gaz solutarak veya ikisi birlikte uygulanarak yarı uyku hali oluşturulmasıdır. Hastanın güvenliğini ve iyi olma halinin devamını sağlar, fiziksel rahatsızlık ve ağrı durumunu ortadan kaldırır, kaygısını kontrol edebilmesini sağlar, psikolojik travmayı en aza indirger, hastanın diş tedavisi işlemleriyle ilgili kaygı duymasına neden olan önyargısını azaltarak normal davranış psikolojisine girmesini sağlamaktadır. Sedasyon, çocuk diş hekimliğinde, dünya genelinde ve ülkemizde sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Tüm tedavilerin tek veya iki seansta bitirilecek olması, aile ve çocuğun düzeninin daha az etkilenmesi ve daha düşük maliyet gibi avantajları vardır. Üstelik, kullanılan farmakolojik ajana bağlı olarak hastanın yapılan işlemleri hatırlamaması, çocuğun dental korkusunu yenmesini sağladığı gibi daha sonraki seanslarda klinik koşullarda tedaviyi kabulü ile de sonuçlanabilmektedir.

Sedasyon Kimlere Uygulanır?

Diş hekimliğinde, kaygı düzeyi yüksek endişeli hastalarda, engelli bireylerde, tedaviye uyum göstermekte zorluk yaşayan çocuk ve yetişkin hastalarda, bulantı ve öğürme refleksi olan hastalarda sıklıkla uygulanmaktadır.

Uzm. Dr. Dt. Miraç Sezgi ŞENOL

Merhaba, Pedodonti (çocuk diş hekimi) uzmanları 5 yıl diş hekimliği eğitiminin üstüne, uzmanlık sınavına girerek mezuniyet sonrası 4 sene de ayrıca uzmanlık eğitimi almış diş hekimleri dir.

Çocuk diş hekimleri uzmanlık eğitimleri sırasında hem çocuk ve hem ergen bireylerin diş gelişimleri, her türlü tanı, teşhis ve tedavi yöntemi ile ilgili detaylı eğitim sürecinden geçerler. Bu eğitim süresince pediatri, anestezi gibi temel tıp alanlarında da eğitim alırlar. Aynı zamanda bu eğitim sürecinde çocuklarda davranış yönlendirme ve yaşa bağlı genel duygu durumlarıyla ilgili psikolojik değişimler de öğrenilir. Dişçi korkusu bir fobiye dönüşmeden önce mutlaka Uzman diş hekimlerimizden ön muayene randevu alarak aslında onların dişçi korkusunun yersiz olduğunu görmelerini sağlayın. Uzman Dr. Dt. Miraç Sezgi Şenol ile tüm çocuklar eve gittiklerinde dişçi olmak istiyor ve dişçi oyunları oynamaya başlıyorlar.

Ankara Çukurambar ve Çayyolu bölgesinde bulunan 2 Ağız Sağlığı ve Diş Tedavi Merkezimiz de Çocuk Diş Tedavisi, Sedasyon Bayıltarak Diş Tedavisi, Şeffaf Plak (invisalign), Ortodonti Tedavisi, Diş Dolgusu, Diş Taşı Temizliği ve Diş Beyazlatma tedavileri sunulmaktadır. Pandemi sürecinde hijyen kurallarına harfiyen uyan kliniklerimiz hastaların sağlığı konusunda tüm önlemleri harfiyen uygulamaktadır.

Ortodonti, dişlerin çarpıklığını düzeltmek, dişlerin düzenli hale getirmek ve dişler arasındaki uyumu sağlamak için kullanılan bir diş tedavi yöntemidir. Bu tedavi, özellikle çene ve diş bozukluklarını tedavi etmek için kullanılır. Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenenin konumunu düzeltmek için kullanılan farklı cihazlarla gerçekleştirilebilir. Geleneksel braketler ve teller, Invisalign gibi şeffaf plaklar ve hatta bazı durumlarda çene cerrahisi gibi prosedürler kullanılabilir.

Ortodonti tedavisi, sadece estetik bir amaç için değil, aynı zamanda diş ve çene problemleriyle ilgili sağlık sorunlarını da çözmek için kullanılır. Örneğin, dişlerin çarpıklığı çiğneme fonksiyonunu etkileyebilir, diş çürümesine neden olabilir ve hatta konuşma bozukluğuna sebep olabilir.

Dişlerin ve çenenin düzenli hale getirilmesi, sadece daha sağlıklı bir ağız sağlamakla kalmaz, aynı zamanda özgüveni artırır ve daha güzel bir gülümseme elde etmenize yardımcı olur. Son zamanlarda kliniğimize gerek sosyal medyadan gerek mail yoluyla ortodontik tedavi hakkında çok fazla soru sorulmaktadır. Bu sorulardan bazılarını sizler için cevaplamak istedik.

Ortodontik tedavi ne kadar sürer?

Ortodontik tedavinin süresi, kişinin dişlerinin düzeltilmesi gereken dereceye ve tedavi yöntemine bağlı olarak değişebilir. Genellikle, tedavi süresi 6 ay ile 3 yıl arasında değişebilir. Bazı durumlarda, daha kapsamlı tedaviler için bu süre daha da uzun olabilir.

Düşük düzeyde düzeltme gerektiren hafif vakalar, bazı hızlı tedavi yöntemleri ile daha kısa sürede tamamlanabilir. Ancak, dişlerin ciddi bir şekilde düzeltilmesi gerekiyorsa, tedavi süresi daha uzun olabilir. Ortodontik tedavi süresi, hastanın yaşına, dişlerin ve çenenin durumuna, diş tellerinin tipine, kullanılan apareyin türüne ve kişinin düzenli olarak kontrollere gelip gelmediğine de bağlı olabilir.

Ortodontik Tedavide Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Geleneksel metal teller: Bu yöntem, metal braketlerin dişlerin ön veya arka yüzeylerine yapıştırıldığı, metal tellerin bu braketlere bağlandığı ve tel boyunca kalan dişlere bir şekil vermek için ayarlandığı geleneksel bir yöntemdir.

Seramik teller: Seramik teller, dişlerin ön veya arka yüzeyine yapıştırılan seramik braketlerle birlikte kullanılır. Seramik teller, daha az farkedilir ve estetik açıdan daha çekici olduğu için geleneksel metal tellere göre daha popüler hale gelmiştir.

Lingual teller: Bu yöntemde braketler, dişlerin arkasına yapıştırılır, bu nedenle lingual teller olarak adlandırılır. Lingual teller, daha az farkedilir ve estetik açıdan daha çekici olduğu için geleneksel metal tellere göre daha popüler hale gelmiştir. Ancak, lingual teller, dişlerin arkasına yerleştirildiğinden, ağız içinde daha fazla rahatsızlık hissi yaratabilir.

Şeffaf Plaklar: Şeffaf plaklar, dişlerinize özel olarak yapılan ve her iki çeneye takılan şeffaf plastik cihazlardır. Bu plaklar, dişlerinize baskı uygulayarak dişlerinizi hareket ettirir ve istenen sonucu elde etmek için sırayla değiştirilir.

Ortodontik tedavi yöntemleri, tedavi süreleri ve uygulama şekilleri açısından farklılık gösterir. Bazı ortodontik tedavi yöntemleri daha hızlı sonuçlar verirken bazıları daha uzun sürebilir.

Geleneksel Braketler: Geleneksel braketler metal veya seramik malzemelerden yapılmış ve dişlere yapıştırılan küçük parçalardır. Bu braketler, tellerle bağlanarak dişleri hareket ettirmek için kullanılır. Ortalama olarak, geleneksel braketlerle tedavi süresi 18 ila 36 ay arasındadır.

Lingual Braketler: Lingual braketler dişlerin arkasına yerleştirilen geleneksel braketlere benzer, ancak dişlerin ön yüzünde görünmezler. Ortalama olarak, lingual braketlerle tedavi süresi 18 ila 36 ay arasındadır.

Şeffaf Plaklar: Şeffaf plaklar, dişlere özel olarak yapılan, şeffaf ve çıkarılabilir hizalardır. Bu plaklar dişlerin hareket ettirilmesi için kademeli olarak değiştirilir. Bu tedavinin süresi, genellikle 6-18 ay arasında değişebilir. Bazı durumlarda, tedavi süresi daha uzun olabilir ve 24 ayı aşabilir. Ancak, diğer ortodontik tedavi yöntemleriyle kıyaslandığında, şeffaf plaklarla tedavinin süresi daha kısa olabilir.

Kendinden İyileşen Tel: Kendinden iyileşen tel, özel bir nikel-titan alaşımından yapılmıştır ve dişlerin hareket ettirilmesi için tellerle bağlanır. Bu teller, dişlerin ısısını kullanarak kendi kendini ısıtır ve sürekli olarak şekil değiştirerek hareketleri kolaylaştırır. Ortalama olarak, kendinden iyileşen tellerle tedavi süresi 12 ila 24 ay arasındadır.

Propel: Propel, diş hareketliliğini hızlandırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, çeşitli cihazlar kullanarak dişlerin kemik dokusunu etkileyerek diş hareketliliğini hızlandırır. Propel ile tedavi süresi diğer yöntemlere göre daha kısadır ve ortalama olarak 6 ila 18 ay arasındadır. Ancak tedavi süresi, tedavinin karmaşıklığına, hastanın tedaviye verdiği yanıta ve tedavi sırasında kullanılan yöntemlere göre değişebilir.

Ortodontik tedavi süreci nasıldır?

Ortodontik tedavi, dişlerinizi düzeltmek, hizalamak ve çene yapınızı düzeltmek için kullanılan bir tıbbi tedavidir. Ortodontik tedavinin süreci aşağıdaki adımlardan oluşur:

Muayene ve Teşhis: Ortodontist, ağız ve diş sağlığı geçmişinizi, dişlerinizi ve çene yapınızı inceleyecektir. Gerekirse, dijital röntgen ve diğer görüntüleme teknikleri kullanarak dişlerinizi ve çene yapınızı daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirecektir. Bu değerlendirme sonucunda, sizin için uygun ortodontik tedavi seçeneği belirlenecektir.

Tedavi Planı: Ortodontistiniz, dişlerinizi hizalamak, çene yapınızı düzeltmek ve güzel bir gülümseme elde etmek için gereken tedavi sürecini planlayacaktır. Plan, hangi malzemelerin kullanılacağı, hangi cihazların gerektiği ve tedavinin ne kadar süreceği gibi detayları içerecektir.

Cihazların Yerleştirilmesi: Ortodontik tedaviye başlamadan önce, dişlerinize veya çenenize yerleştirilen cihazların yerleştirilmesi gerekebilir. Bu cihazlar, braketler, bantlar, tel ve diğer aksesuarlardan oluşabilir. Braketler, dişlerinize yapıştırılan küçük metal veya seramik parçalardır. Bu braketler, tellerle birlikte çalışarak dişlerinizi hizalamaya ve düzeltmeye yardımcı olur. Bantlar, dişlerinize yapıştırılan daha büyük bir cihazdır ve braketlerin takılamadığı durumlarda kullanılır.

Ayarlamalar: Tedavi sırasında, ortodontistiniz dişlerinizi düzeltmek için braketler ve teller gibi cihazları ayarlayacaktır. Bu ayarlamalar, dişlerinizi doğru yönde hareket ettirmeye ve tedavi sürecini doğru şekilde yönetmeye yardımcı olur.

Retansiyon: Tedaviniz tamamlandığında, dişlerinizin yeni konumlarını korumak için sabit veya hareketli retansiyon cihazları kullanılabilir. Bu cihazlar, dişlerinizi yeni konumlarında sabitlemeye yardımcı olur ve tedavinizin kalıcılığını sağlar.

Ortodontik tedavi süreci, dişlerinizin mevcut durumu ve tedavinin türüne göre değişebilir. Ortodontistiniz, tedavi süreci boyunca sizi yönlendirecek ve gerektiğinde ayarlamalar yapacaktır.

Ortodontik Tedavi Sırasında Acı Hissedilir mi?

Ortodontik tedavi sırasında hafif bir rahatsızlık ve ağızda hafif bir gerilim hissi normaldir. Dişlerin hareket etmesi gerektiği için, başlangıçta birkaç gün boyunca dişlerde hassasiyet yaşanabilir ve bu hassasiyet yeme ve çiğneme işlemlerini zorlaştırabilir. Ayrıca, diş telleri ve şeffaf plaklar ağızda sürtünme ve baskıya neden olabilir, ancak bu durum zamanla hafifler ve vücut dişlerin hareketine alışır.

Ortodontik tedavinin ilk aylarında, diş telleri ve apareylerin sık sık ayarlanması gerekebilir. Bu ayarlamalar genellikle hafif bir rahatsızlık hissi yaratabilir, ancak bu his genellikle birkaç gün içinde azalır. Bununla birlikte, ortodontik tedavide ağrı veya şiddetli acı yaşanması nadir bir durumdur. Eğer ağrı veya rahatsızlık şiddetli ve dayanılmazsa, ortodontistinizle konuşarak rahatlatıcı öneriler alabilirsiniz.

Ortodontik Tedavi Sırasında Ağız Hijyeni Nasıl Korunur?

Ortodontik tedavi sırasında ağız hijyeni oldukça önemlidir. Dişlerin ve diş tellerinin temizliği, diş çürümesi ve diş eti hastalıklarının önlenmesi için gereklidir. Bu nedenle, ortodontik tedavi sürecinde ağız hijyeni konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Aşağıdaki yöntemler, ortodontik tedavi sırasında ağız hijyeninin korunmasına yardımcı olabilir:

Diş Fırçalama: Diş telleri arasında kalan artıkları temizlemek için ortodontik diş fırçası kullanılmalıdır. Günde en az 2 kez, her öğün sonrası diş fırçalamak önemlidir.

Diş İpi Kullanımı: Diş ipi kullanımı dişler arasında kalan artıkların temizlenmesine yardımcı olur. Diş tellerinin arasındaki boşlukları temizlemek için özel ortodontik diş ipi kullanılmalıdır.

Ağız Gargarası Kullanımı: Ağız gargarası diş eti hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Florür içeren ağız gargaraları, dişlerin çürümesini önleyebilir.

Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri: Ortodontik tedavi sırasında diş hekiminizle düzenli kontroller yapılmalıdır. Diş tellerinin temizliği ve düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.

Beslenme Alışkanlıkları: Şekerli ve yapışkan gıdalardan kaçınılmalıdır. Bu tür gıdalar diş tellerinin temizliğini zorlaştırır ve çürümelere neden olabilir.

Bu yöntemler ağız hijyeninin korunmasına yardımcı olabilir. Ancak yine de, ortodontik tedavi sırasında diş hijyenine özel bir özen göstermek gerekmektedir.

Ortodontik Tedavi Sonrasında Dişlerim Nasıl Sabitlenecek?

Ortodontik tedavi sonrasında, dişlerinizin sabitlenmesi için kullanılan yöntemlere “retansiyon” denir. Retansiyon tedavisi, dişlerinizin yeni konumlarını korumak için dişlerin sabitlenmesini sağlar. Birkaç farklı retansiyon yöntemi vardır, ancak en yaygın olanları şunlardır:

Sabit Retansiyon: Sabit retansiyon, bir tel veya teller seramik braketler gibi sabit cihazlar kullanarak dişlerin sabitlenmesini sağlar. Bu teller, dişlerin iç yüzeylerine yerleştirilir ve uzun bir süre boyunca kalıcı olarak orada kalır. Bu yöntem, dişlerin yeni konumlarını korumak için son derece etkilidir ve genellikle dişlerinizi sabitlemek için doğru seçenektir.

Geçici Retansiyon: Geçici retansiyon, genellikle bir ya da iki yıl boyunca, gece boyunca kullanılan şeffaf plaklar veya atılabilir plaklar gibi hareketli cihazlar kullanılarak dişlerin sabitlenmesini sağlar. Bu plaklar, dişlerin yeni konumlarını korumak için sabit bir şekilde çalışmazlar, ancak dişlerinize baskı yaparak onları yeni pozisyonlarında tutarlar.

Dişlerinizin sabitlenmesi için hangi yöntemin uygun olduğu, tedavi planınızı yaparken ortodontistiniz tarafından belirlenecektir. Tedaviniz bittiğinde, ortodontistiniz size retansiyon cihazları hakkında daha fazla bilgi verecektir ve sizin için doğru olanı seçecektir.

Ortodontik Tedavi Sonrasında Dişler Yeniden Çarpıklaşır mı?

Ortodontik tedavi sonrasında dişlerinizin yeniden çarpıklaşmasını önlemek için yapabileceğiniz birkaç şey vardır:

Retansiyon Cihazlarını Düzenli Kullanın: Tedavi sonrasında ortodontistiniz tarafından önerilen retansiyon cihazlarını düzenli olarak kullanmanız, dişlerinizin yeni pozisyonlarını korumak için önemlidir. Retansiyon cihazlarını kullanmayı bırakmak, dişlerinizin yeniden çarpıklaşmasına neden olabilir.

Diş Bakımını İhmal Etmeyin: Dişlerinizi düzenli olarak fırçalayıp diş ipi kullanarak temizleyin. Dişlerinize iyi bakmak, dişlerinizin sağlıklı kalmasını ve dişlerin çarpıklaşmasını önlemeye yardımcı olur.

Sert Yiyecekleri ve Çiğnemeyi Önleyin: Dişlerinizin yeniden çarpıklaşmasını önlemek için sert ve yapışkan yiyecekleri azaltın ve çiğnemeyi önleyin. Bu, dişlerinize gereksiz baskı uygulayarak tedavi sonrası düzeltmelerin zarar görmesine neden olabilir.

Diş Hekiminize Düzenli Kontroller Yapın: Diş hekiminizle düzenli olarak kontrol randevularına gitmek, dişlerinizin sağlıklı olduğundan ve yeniden çarpıklaşmadan korunduğundan emin olmanızı sağlar.

Ağız Koruyucu Cihaz Kullanın: Eğer sporla ilgileniyorsanız, ağız koruyucu cihaz kullanarak dişlerinize ekstra koruma sağlayabilirsiniz. Ağız koruyucu cihazlar, dişlerinize darbe aldığında dişlerinize zarar gelmesini önlemeye yardımcı olur.

Bu önlemler dişlerinizin yeniden çarpıklaşmasını önlemeye yardımcı olacaktır. Ancak, dişlerinizin yeniden çarpıklaşması durumunda, tekrar ortodontik tedavi gerekebilir. Bu nedenle, tedavi sonrasında dişlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmek ve doktorunuzun önerilerini takip etmek önemlidir.

Ortodonti Sonrası Pekiştirme Tedavisi Yapılmazsa Ne Olur?

Ortodontik tedaviden sonra pekiştirme tedavisi, dişlerin yeni konumlarını korumak ve istenmeyen hareketleri önlemek için önemlidir. Pekiştirme tedavisi yapılmazsa, dişlerin yeniden çarpıklaşması mümkündür. Bu, tedavi sürecinde harcanan zaman ve maliyetin tekrarlanmasına neden olabilir.

Dişlerin yeniden çarpıklaşması, özellikle tedavi sonrası ilk birkaç ay içinde meydana gelebilir. Bu nedenle, pekiştirme tedavisi genellikle tedavinin hemen ardından başlatılır ve belirli bir süre boyunca devam eder. Bu süre, kişinin tedavi sürecine, dişlerin konumuna ve çene yapısına bağlı olarak değişebilir.

Pekiştirme tedavisi, genellikle sabit bir tel (retainer) kullanarak yapılır. Bu tel, dişlerin yeni konumunu korumak için dişlere bağlanır ve genellikle alt ve üst dişlerin arkasında yer alır. Tel, dişlerin yeniden çarpıklaşmasını önlemek için 24 saat boyunca takılır ve sadece fırçalama ve diş ipi kullanımı sırasında çıkarılır.

Sonuç olarak, ortodontik tedavinin ardından pekiştirme tedavisi yapmak, dişlerin yeni konumlarını korumak için önemlidir. Pekiştirme tedavisi yapılmadığında, dişlerin yeniden çarpıklaşması mümkündür ve bu, tedavi sürecinin tekrarlanmasına ve ek maliyetlere neden olabilir.

Şeffaf Plaklar ile Ortodonti Süresi Ortalama Ne Kadardır?

Şeffaf plaklarla ortodontik tedavinin süresi, kişinin dişlerinin ne kadar çarpık olduğuna ve tedavinin ne kadar karmaşık olacağına bağlıdır. Ancak genellikle geleneksel braketler ve tellerle tedaviye kıyasla daha kısa bir sürede tamamlanabilir.

Bu tedavinin süresi, genellikle 6-18 ay arasında değişebilir. Bazı durumlarda, tedavi süresi daha uzun olabilir ve 24 ayı aşabilir. Ancak, diğer ortodontik tedavi yöntemleriyle kıyaslandığında, şeffaf plaklarla tedavinin süresi daha kısa olabilir.

Şeffaf plak temizliği nasıl olmalıdır?

Şeffaf plaklar, ortodontik tedavi sürecinde dişlerin hareketini sağlamak ve dişlerin düzgün hizalanmasını sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Plakların temizliği, dişlerin sağlığı ve tedavinin etkinliği için son derece önemlidir. Şeffaf plakların temizliği için aşağıdaki adımlar izlenebilir: Şeffaf plaklar her öğünden sonra çıkarılmalı ve soğuk su altında yıkanmalıdır. Sıcak su, plakların şeklini değiştirebilir ve yüzeylerindeki mikropları öldürmek yerine onları yayabilir.

Plak temizliği için kullanılan diş macunu aşındırıcı içermediği sürece normal bir diş fırçası kullanılabilir. Şeffaf plakların yüzeyi çizilmeye karşı hassas olduğundan, yumuşak kıllı bir diş fırçası önerilir. Plak temizliği için özel olarak tasarlanmış temizleme tabletleri veya solüsyonları kullanılabilir. Bu ürünler, plakların yüzeyindeki mikropları öldürür ve plakların temizlenmesine yardımcı olur.

Şeffaf plaklar temizlenirken, dişlerin de temizlenmesi gereklidir. Dişler normal şekilde fırçalanmalı ve diş ipi kullanılmalıdır. Bu, plakların içinde kalan yiyecek parçalarının ve bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur. Plaklar, temizleme işlemi bittikten sonra steril bir kapta saklanmalıdır. Bu, plakların kirli yüzeylerindeki bakterilerin tekrar dişlere transfer edilmesini önleyecektir.

Şeffaf plaklar, temizlik işlemi sırasında asla sıcak suya maruz bırakılmamalıdır. Sıcak su, plakların şeklini değiştirerek, dişlerin düzgün hizalanmasını etkileyebilir.

Ankara’da Ortodonti Tedavisi

Dentalis Ankara Çukurambar’da hizmet veren öncü diş kliniklerinden biridir. Kliniğimiz, modern ve ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmıştır ve bu sayede hastalarımıza uygun diş tedavisi deneyimini sunmaktayız.

Dentalis, geniş bir tedavi yelpazesi sunar. Ortodonti tedavisi, dişlerin çarpıklığını düzeltmek, dişlerin düzenli hale getirmek ve dişler arasındaki uyumu sağlamak için kullanılan bir tedavi yöntemidir.

Kliniğimizde uyguladığımız Ortodonti tedavisi, hastalarımıza uygun sonuçları elde etmek için özelleştirilmiştir. Kliniğimizde uygulanan kaliteli ortodonti tedavisi sayesinde, diş çapraşıklığı rahatsızlıklarını ortadan kaldırırken, güvenli bir yöntem sunuyoruz.

Dentalis, diş sağlığına önem veren ve güvenilir bir diş kliniği arayan herkes için uygun bir seçenektir.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Ortodonti tedavisi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Ortodonti tedavisini güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Kliniğimiz Ortodonti diş hekimlerinden Uzm. Dr. Dt. Ali Karagöz gerek yurtiçi gerek yurtdışından gelen pek çok hastası için ortodontik tedaviler uygulamaktadır. Bu tedavilerle ve hasta memnuniyetiyle ilgili Instagram hesabımızı ve youtube kanalımızı inceleyebilirsiniz. Rusya’dan gelen hastamızın memnuniyetini buradan görüntüleyebilirsiniz.

Older Posts