Genel – Dentalis Ağız ve Diş Sağlığı

Normal şartlarda diş koltuğunda yapılan işlemlerde çocuk hastanın ağzını uzun süre açık tutması ve çürük temizleme için çalışılan aletler hızlı bir şekilde dönerek çalıştığı için işlem güvenliği açısından hareket etmemesini gerektirmektedir. Normal rutin işlemler esnasında çoğunlukla lokal anestezi (iğne enjeksiyonu) uygulaması gerektiği için de işlem sırasında hareketsiz durarak diş hekimine uyum gösterilmesi gerekmektedir. Bununla beraber yapılan tedavinin kalitesinin etkilenmemesi için tükürük veya sıvı teması olmaması da gerekir.

Çocuk diş hekimleri, yapılacak diş tedavi işlemlerini ve kullanılacak her türlü ekipmanı ve malzemeyi hastanın yaş grubuna ve karakterine özel sözlü, görsel ve dokunma duyusunu kullandırarak anlatmayı, göstermeyi ve uygulamayı (anlat-göster-uygula) içeren tekniği rutin olarak uygulamaktadırlar. Ancak küçük yaş grubundaki hastalar, yüksek düzeyde kaygı ve korkusu olan hastalar, acil cerrahi müdahale (travma, düşme, çarpma sonucu diş veye çene kemiği yaralanması olan vakalar) planlaması gereken hastalar, aşırı öğürme refleksi olan hastalar, engelli ve özel bakım gerektiren sistemik hastalıklara sahip olan hastalar bu özel durumları nedeniyle sözlü talimatları ve davranış yönlendirmelerini çoğu zaman dinleyememekte ve uygulayamamaktadır. Hastayla iletişimin kurulamadığı bu tarz durumlarda sedasyon veya genel anesteziye ihtiyaç duyulmaktadır.

Genel anestezi veya sedasyon yapılmadan önce, hasta mutlaka bir anestezi uzmanı ve diş hekimi tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmede öncelikli amaç işlem öncesi hastanın genel sistemik durumunun değerlendirmesi ve aktif tedavi gerektiren durumların tespit edilerek ağız ve diş tedavisi planlamasının yapılmasıdır. İşlem öncesi genel sistemik durumun değerlendirmesinde hastanın hastalık/medikal öyküsü, fizik muayene bulguları ve laboratuar sonuçları büyük önem taşır.

Sedasyon damar yolundan ilaç vererek, akciğerlerden gaz solutarak veya ikisi birlikte uygulanarak yarı uyku hali oluşturulmasıdır. Hastanın güvenliğini ve iyi olma halinin devamını sağlar, fiziksel rahatsızlık ve ağrı durumunu ortadan kaldırır, kaygısını kontrol edebilmesini sağlar, psikolojik travmayı en aza indirger, hastanın diş tedavisi işlemleriyle ilgili kaygı duymasına neden olan önyargısını azaltarak normal davranış psikolojisine girmesini sağlamaktadır. Sedasyon, çocuk diş hekimliğinde, dünya genelinde ve ülkemizde sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Tüm tedavilerin tek veya iki seansta bitirilecek olması, aile ve çocuğun düzeninin daha az etkilenmesi ve daha düşük maliyet gibi avantajları vardır. Üstelik, kullanılan farmakolojik ajana bağlı olarak hastanın yapılan işlemleri hatırlamaması, çocuğun dental korkusunu yenmesini sağladığı gibi daha sonraki seanslarda klinik koşullarda tedaviyi kabulü ile de sonuçlanabilmektedir.

Sedasyon Kimlere Uygulanır?

Diş hekimliğinde, kaygı düzeyi yüksek endişeli hastalarda, engelli bireylerde, tedaviye uyum göstermekte zorluk yaşayan çocuk ve yetişkin hastalarda, bulantı ve öğürme refleksi olan hastalarda sıklıkla uygulanmaktadır.

Uzm. Dr. Dt. Miraç Sezgi ŞENOL

Merhaba, Pedodonti (çocuk diş hekimi) uzmanları 5 yıl diş hekimliği eğitiminin üstüne, uzmanlık sınavına girerek mezuniyet sonrası 4 sene de ayrıca uzmanlık eğitimi almış diş hekimleri dir.

Çocuk diş hekimleri uzmanlık eğitimleri sırasında hem çocuk ve hem ergen bireylerin diş gelişimleri, her türlü tanı, teşhis ve tedavi yöntemi ile ilgili detaylı eğitim sürecinden geçerler. Bu eğitim süresince pediatri, anestezi gibi temel tıp alanlarında da eğitim alırlar. Aynı zamanda bu eğitim sürecinde çocuklarda davranış yönlendirme ve yaşa bağlı genel duygu durumlarıyla ilgili psikolojik değişimler de öğrenilir. Dişçi korkusu bir fobiye dönüşmeden önce mutlaka Uzman diş hekimlerimizden ön muayene randevu alarak aslında onların dişçi korkusunun yersiz olduğunu görmelerini sağlayın. Uzman Dr. Dt. Miraç Sezgi Şenol ile tüm çocuklar eve gittiklerinde dişçi olmak istiyor ve dişçi oyunları oynamaya başlıyorlar.

Ankara Çukurambar ve Çayyolu bölgesinde bulunan 2 Ağız Sağlığı ve Diş Tedavi Merkezimiz de Çocuk Diş Tedavisi, Sedasyon Bayıltarak Diş Tedavisi, Şeffaf Plak (invisalign), Ortodonti Tedavisi, Diş Dolgusu, Diş Taşı Temizliği ve Diş Beyazlatma tedavileri sunulmaktadır. Pandemi sürecinde hijyen kurallarına harfiyen uyan kliniklerimiz hastaların sağlığı konusunda tüm önlemleri harfiyen uygulamaktadır.

İmplant Nedir? Ankara İmplant Uzmanları — İmplant Nedir? Ankara İmplant Tedavisi

İmplant nedir ve nasıl uygulanır?

İmplant, diş eksikliği durumunda, çene kemiğine yerleştirilen titanyumdan yapılmış bir vida olarak tanımlanabilir. Bu vida, çene kemiğine yerleştirildikten sonra, üzerine takılacak olan diş protezi için bir destek görevi görür. İmplant uygulaması, diş hekimi tarafından lokal anestezi altında gerçekleştirilir. İlk olarak, çene kemiğinin üzerindeki diş eti açılır ve implantın yerleştirileceği bölge hazırlanır. Daha sonra, implant vida benzeri yapısı ile çene kemiğine yerleştirilir ve diş eti dikişle kapatılır.

İmplantın çene kemiğine kaynama süreci, genellikle 3-6 ay sürer. Bu süre boyunca implant, çene kemiği ile birleşerek kalıcı bir yapıya dönüşür. İmplant kaynadıktan sonra, üzerine uygun protez veya kaplama yerleştirerek tedavi tamamlanır.

İmplant uygulaması öncesinde, diş hekiminiz size detaylı bilgi verecek ve diş eksikliğinin boyutuna, dişlerinizin durumuna ve diğer faktörlere göre size uygun tedavi seçenekleri sunacaktır. İmplant tedavisi, diş eksikliği olan pek çok kişi için başarılı bir tedavi seçeneği olabilir.

İmplant tedavisi ne kadar sürer?

İmplant tedavisinin süresi, tedavinin planlanması, implantın yerleştirildiği bölgenin durumu ve hastanın iyileşme sürecine bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak, implant tedavisi 3 ila 6 ay arasında tamamlanabilir.

İmplant tedavisi, ilk olarak implantın çene kemiğine yerleştirilmesi aşamasıyla başlar. Daha sonra, implantın kaynaması ve çene kemiğine sabitlenmesi için iyileşme süreci gereklidir. Bu süreç ortalama olarak 3 ila 6 ay arasında sürer.

İmplantın çene kemiğine kaynadığından emin olduktan sonra, implant üzerine uygun bir protez veya kaplama yerleştirilir. Bu aşama da birkaç ziyaret gerektirebilir ve yaklaşık 2-3 hafta sürebilir.

İmplant tedavisi süresi, tedavi planı, implantın çene kemiğine kaynama süresi ve hastanın iyileşme sürecine bağlı olarak değişebilir. Ancak, diş hekiminiz size tedavinin ne kadar süreceği konusunda önceden bilgi verecektir.

İmplant tedavisi sırasında ağrı hissedilir mi?

İmplant tedavisi sırasında genellikle ağrı hissedilmez çünkü lokal anestezi uygulanır. Lokal anestezi, implantın yerleştirildiği bölgedeki sinirleri uyuşturarak ağrıyı önler. Bu nedenle, implant tedavisi sırasında ağrı hissedilmez.

Ancak, implantın yerleştirildiği bölgede hafif bir rahatsızlık veya sızlama hissi olabilir. Bu durum normaldir ve genellikle birkaç gün içinde azalır. Ayrıca, implant yerleştirildikten sonra ağrı kesicilere ihtiyaç duyabilirsiniz. Diş hekiminiz, size implant tedavisi sırasında ve sonrasında ne tür bir ağrı kesici kullanmanız gerektiği konusunda bilgi verecektir.

İmplant tedavisi sırasında ağrı hissetmemeniz gerektiği unutulmamalıdır. Eğer implant tedavisi sırasında ağrı veya rahatsızlık hissederseniz, diş hekiminize hemen haber vermelisiniz.

İmplant hakkında detaylı bilgi almak için YouTube kanalımızdaki videomuzu izleyebilirsiniz.

İmplant tedavisi için uygun aday kimlerdir?

İmplant tedavisi için uygun adaylar genellikle iyi bir genel sağlık durumuna sahip olan ve yeterli çene kemiği yoğunluğuna sahip olan yetişkin hastalardır. İyi bir genel sağlık durumu, implantın kaynaması ve iyileşmesi için gerekli olan süreçleri etkileyebilecek faktörlerin olmaması anlamına gelir. Çene kemiği yoğunluğu ise, implantın yerleştirileceği bölgenin yeterli kemik hacmine sahip olması gerektiği anlamına gelir.

Diğer yandan, bazı sağlık sorunları veya alınan bazı ilaçlar implant tedavisi için engel oluşturabilir. Örneğin, osteoporoz veya kanama bozuklukları gibi bazı hastalıklar implant tedavisi için uygun aday olmayı engelleyebilir.

Her hastaya implant tedavisi uygulanamaz. Ancak, uygun adaylar için implant tedavisi oldukça başarılı bir seçenek olabilir. Diş hekiminiz, implant tedavisi için uygun aday olup olmadığınızı değerlendirmek ve size tedavi seçenekleri hakkında tavsiyelerde bulunmak için detaylı bir muayene yapacaktır.

Bu konuya istinaden detaylı bilgi için youtube kanalımızdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Diş Çekiminin Hemen Ardından İmplant Yapılır mı?

İmplantların çekim sırasında yerleştirilmesi tercih edilir. Bu hem hastaya da zaman kazandırır. Bu çekim bölgesinin iyileşmesini beklememek için uygulanan bir yöntemdir. Hem de kemik ameliyatlarında çok daha hızlı iyileşme sağlar. Bu nedenle enfeksiyon yoksa diş çekiminden hemen sonra implantı yerleştirmeye çalışılmaktadır.

İmplant tedavisi sırasında hangi anestezi yöntemleri kullanılır?

İmplant tedavisi sırasında, genellikle lokal anestezi kullanılır. Lokal anestezi, implantın yerleştirileceği bölgedeki sinirleri geçici olarak uyuşturarak ağrı hissini azaltır ve tedavinin daha rahat geçmesini sağlar. Lokal anestezi, genellikle enjeksiyon veya topikal (yüzeye sürülerek) uygulama yoluyla verilir.

Bazı durumlarda, hastaların rahatlaması ve sakin kalması için sedasyon veya genel anestezi yöntemleri de kullanılabilir. Sedasyon, bir tür hafif uyku durumudur ve hastanın uyanık kalmasına ve solunumunun kendiliğinden devam etmesine izin verir. Genel anestezi ise, hastanın tamamen uyutulduğu bir anestezi yöntemidir ve solunum desteği gerektirir.

Hangi anestezi yönteminin kullanılacağı, hastanın sağlık durumuna, implant tedavisinin karmaşıklığına ve hastanın tercihlerine göre belirlenir. Diş hekiminiz, implant tedavisi öncesinde size hangi anestezi yönteminin kullanılacağı hakkında bilgi verecektir.

İmplant tedavisi sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

İmplant tedavisi sonrası dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlar şunlardır:

Ağız Hijyeni: İmplant tedavisi sonrası ağız hijyenine özellikle dikkat edilmelidir. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargara solüsyonları gibi günlük ağız bakımı rutinlerini düzenli olarak uygulamak önemlidir.
Diyet: İlk birkaç gün yumuşak ve kolay çiğnenen yiyecekler tercih edilmelidir. Sıcak yiyeceklerden kaçınılmalı, soğuk yiyeceklerin kullanımı ile ağrıyı hafifletmek mümkündür.
İlaç Kullanımı: İmplant tedavisi sonrası verilen ağrı kesiciler ve antibiyotiklerin düzenli kullanımı gerekmektedir. Bu ilaçların doktor tavsiyesi dışında kullanılmaması önemlidir.
Ağrı ve Şişlik: İmplant tedavisi sonrası ağrı ve şişlik yaşanabilir. Bu durumda buz uygulaması ağrıyı hafifletebilir.
Kontroller: İmplant tedavisi sonrası doktorun önerdiği kontroller düzenli olarak yapılmalıdır. Tedavinin başarı oranını artırmak için takip randevularının aksatılmaması önemlidir.

İmplantlar ne kadar dayanıklıdır ve ömürleri ne kadardır?

İmplantların dayanıklılığı ve ömrü, birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörler arasında implantın kalitesi, hastanın ağız hijyeni, implantın yüksekliği ve çene kemiğinin yoğunluğu yer almaktadır.

Kaliteli bir implant, doğru şekilde yerleştirilip bakımı yapıldığı takdirde, ömür boyu dayanabilir. Ancak, implantın ömrü hastanın yaşına, sağlık durumuna ve ağız hijyenine de bağlıdır.

Genellikle, implantların ömrü 10 ila 20 yıl arasında değişmektedir. İyi bir bakım ve düzenli kontroller, implantın ömrünü uzatabilir. Ayrıca, bazı durumlarda implantlar ömür boyu kullanılabilir ve ömür boyu garanti sunan implant seçenekleri de mevcuttur.

Ancak, her implant ömür boyu garantili değildir. İmplantın kullanım süresi, implantın markası ve türüne bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, implant tedavisi yaptırmayı düşünen hastaların, implantın ömrü ve garantisi konusunda tedaviyi gerçekleştirecek diş hekimiyle görüşmeleri önerilir.

Ankara’da İmplant Tedavisi için nereye gidilmeli?

Dentalis Diş Kliniği, Ankara’da hizmet veren, son teknoloji ekipmanlarla donatılmış ve deneyimli diş hekimlerinin yer aldığı bir klinik olarak öne çıkıyor.

Klinik, diş sağlığına verdiği önemle, implant tedavisi alanında da oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor. İmplant tedavi sürecinin tüm aşamalarında hastalarına kaliteli bir hizmet sunuyor.

Kliniğimizde, implant tedavisi öncesinde ayrıntılı bir muayene yapılır ve hastalarımızın ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturulur. İmplant uygulaması, son teknoloji ekipmanlarla yapılmaktadır ve bu sayede işlem son derece hassas ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

Dentalis Diş Kliniği, implant tedavisinin yanı sıra, hastalarına implant bakımı ve düzenli kontroller konusunda da tavsiyelerde bulunmaktadır. Ayrıca, hastalarımızın rahat ve konforlu bir tedavi süreci geçirmeleri için kliniğimizde rahat bir ortam oluşturulmuştur.

Tecrübeli hekim kadrosu ve son teknoloji ekipmanlarla donatılmış olan Dentalis Diş Kliniği, implant tedavisi konusunda hastalarına güvenilir ve kaliteli bir hizmet sunmaktadır. Kendinizi güvende hissetmek ve sağlıklı bir diş yapısına kavuşmak için Dentalis Diş Kliniği’ne gelerek, implant tedavisi ile ilgili tüm sorularınızı diş hekimlerimize sorabilirsiniz.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize implant tedavisi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Başta Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve implant tedavisini güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz.

Instagram hesabımız için tıklayabilirsiniz

DİŞ BEYAZLATMA İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER – DENTALİS ANKARA

Diş beyazlatma işlemi doğal görünümünü kaybeden dişlere uygulanan bir yöntemdir. Hemen her kişi sağlıklı bir ağıza ve güzel bir gülümsemeye sahip olmak ister. Son zamanlarda diş beyazlatma ile ilgili çok soru almaya başladık. Bu sorulardan önemli olanlarını sizler için cevaplandırdık.

Diş beyazlatma yöntemleri nelerdir ve hangisi daha etkilidir?

Diş beyazlatma, dişlerin doğal rengini açmak ve daha beyaz bir görünüm elde etmek için yapılan bir kozmetik dental işlemdir. Dişler, zamanla renklerini kaybedebilir veya kahve, çay, ve bazı yiyecekler gibi maddelerin tüketilmesi nedeniyle sararabilir. Diş beyazlatma işlemi, bu renk değişimlerini tersine çevirmek ve daha beyaz ve parlak bir gülümseme elde etmek için uygulanır.

Diş hekimi tarafından yapılan ofis tipi beyazlatma işlemi nedir?

Ofis tipi beyazlatma, diş hekimi tarafından uygulanan bir işlemdir. Dişlerin üzerine özel bir jel uygulanır ve bu jel, özel bir ışıkla aktive edilir.

Lazerle diş beyazlatma işlemi nedir?

Lazerle diş beyazlatma, diş hekimi tarafından uygulanan bir işlemdir. Dişlerin üzerine özel bir jel uygulanır ve bu jel, lazer ışığı ile aktive edilir.

Hangi yöntemin daha etkili olduğu, kişinin dişlerinin durumuna ve kişisel tercihlerine bağlıdır. Ancak ofis tipi beyazlatma ve lazerle diş beyazlatma, evde kullanılan beyazlatma kitlerine kıyasla daha etkili sonuçlar verir. Diş hekimleri, kişinin dişlerinin durumunu inceleyerek en uygun beyazlatma yöntemini tavsiye edebilirler.

Diş beyazlatma işlemi ağrılı mıdır?

Diş beyazlatma işlemi genellikle ağrısızdır. Diş beyazlatma işlemi, hassas diş etlerine sahip olan kişilerde, diş eti hassasiyetine neden olabilir, ancak bu geçicidir ve genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Bazı insanlar, diş beyazlatma işlemi sırasında hafif bir rahatsızlık veya sıcak veya soğuk hassasiyeti hissedebilirler, ancak bu durumlar da geçicidir ve çoğu zaman diş hekimi tarafından reçete edilen hassasiyet giderici diş macunları veya jelleri kullanarak kolayca kontrol edilebilir.

Diş beyazlatma işlemi ne kadar sürer?

Diş beyazlatma işleminin süresi, kullanılan yönteme ve hastanın dişlerinin mevcut durumuna bağlıdır. Profesyonel diş beyazlatma işlemleri genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında sürerken, bazı durumlarda işlem daha uzun sürebilir. Evde yapılan diş beyazlatma işlemleri genellikle 1 ila 2 hafta arasında sürer ve birkaç saatlik seanslar halinde uygulanır. Ancak, dişlerin rengi ve istenen sonuçlar kişiden kişiye değişebilir, bu nedenle süreler de farklılık gösterebilir.

Diş beyazlatma işlemi ne kadar süre kalıcıdır?

Diş beyazlatma işleminin kalıcılığı kişiden kişiye değişebilir ve işlem sonrası yapılan bakıma bağlı olarak da değişebilir. Yapılan işlemin türüne, kişinin diş yapısına, diş temizliğine ve kahve, çay gibi renkli yiyecek ve içeceklerin tüketimine dikkat etmeye bağlı olarak dişlerin beyazlığı korunabilir.

Diş beyazlatma işlemi sırasında hassasiyet oluşur mu?

Diş beyazlatma işlemi sırasında geçici hassasiyet oluşabilir. Bu hassasiyet genellikle işlemden hemen sonra veya birkaç saat içinde ortaya çıkar ve birkaç gün içinde kendiliğinden azalır. Hassasiyet, diş etlerinde irritasyona veya diş minesinde geçici bir incelmeye bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenle, diş beyazlatma işlemi sırasında hassasiyet yaşayan kişilerin, aşındırıcı diş macunlarından ve sıcak veya soğuk yiyeceklerden ve içeceklerden kaçınmaları önerilir. Ayrıca, diş beyazlatma işlemi öncesi ve sonrasında diş hekiminin önerileri doğrultusunda bazı ürünler kullanmak da hassasiyeti azaltabilir.

Diş beyazlatma işlemi yaparken diş minesine zarar verilir mi?

Doğru teknik ve uygun ürünler kullanıldığında, diş beyazlatma işlemi diş minesi için zararlı olmamalıdır. Diş beyazlatma ürünleri diş minesine nüfuz ederek lekelerin çıkarılmasına yardımcı olur, ancak diş minesine zarar vermezler. Ancak, aşırıya kaçmak ve sık sık diş beyazlatma işlemi yapmak diş minesine zarar verebilir ve diş hassasiyetine neden olabilir. Bu nedenle, diş beyazlatma işlemi yapmadan önce bir diş hekimiyle görüşmek önemlidir.

Diş beyazlatmanın zararlı olup olmadığı konusunda elbette çok farklı görüş söz konusudur. Diş hekimlerimizden Dt. Ayşe Cecelioğlu bu konuda sizler için YouTube kanalımızda bir açıklama yapmıştır. Söz konusu videoyu buradan izleyebilirsiniz.

Diş beyazlatma işlemi yaparken dişlerin yapısı ne kadar etkilenir?

Diş beyazlatma işlemi dişlerin yapısını belirgin şekilde değiştirmez, ancak bazı hassasiyetler ve geçici renk değişiklikleri yaşanabilir. Diş beyazlatma işleminin etkisi, uygulama yöntemine, kullanılan malzemelere ve dişlerin orijinal rengine bağlı olarak değişebilir. Ancak, doğru bir şekilde uygulandığında, diş beyazlatma işlemi dişlerin doğal yapısını korurken, daha beyaz ve parlak bir görünüm sağlayabilir.

Diş beyazlatma işlemi hamileler tarafından yapılabilir mi?

Diş beyazlatma işlemi hamileler için önerilmemektedir. Bu süreçte kullanılan kimyasalların fetus üzerindeki olası etkileri hakkında yeterli bilgi olmadığından, hamilelerin diş beyazlatma işlemi yapmaları tavsiye edilmemektedir. Hamilelik döneminde diş beyazlatma işlemine ihtiyaç duyulması halinde, doğumdan sonra yapılması daha uygun olacaktır.

Diş beyazlatma işlemi diş etlerini etkiler mi?

Diş beyazlatma işlemi, diş etlerine zarar vermeden yapıldığında diş etlerini etkilemez. Ancak diş etlerinde mevcut olan sorunlar, özellikle diş eti çekilmesi veya diş eti hastalıkları varsa, diş beyazlatma işlemi sonrasında hassasiyet veya diş eti rahatsızlığına yol açabilir. Bu nedenle, diş beyazlatma işlemi öncesinde diş hekimi ile diş etleri hakkında konuşmak ve diş eti problemleri varsa öncelikle tedavi edilmesi önerilir.

Diş beyazlatma işlemi diş dolgularını veya porselen kaplamaları etkiler mi?

Diş beyazlatma işlemi dolguları veya porselen kaplamaları beyazlatmaz, sadece doğal dişleri beyazlatır. Bu nedenle, dolgular veya porselen kaplamaların rengi, dişlerin beyazlatılmasından önce belirlenir ve beyazlatma işleminden sonra dişlerle uyumlu hale getirilir. Ayrıca, diş beyazlatma işlemi yapmadan önce var olan dolgular veya porselen kaplamaların durumu ve sağlamlığı da değerlendirilir. Eğer dolgular veya porselen kaplamalar hasarlı veya aşınmışsa, yenilenmeleri gerekebilir.

Ankara’da Diş Beyazlatma İçin nereyi tercih etmeliyim?

Diş beyazlatma uygulaması, dişlerdeki renklenmeleri gidermek ve daha beyaz bir gülüş elde etmek için yapılan bir işlemdir. Dentalis Diş Kliniği olarak Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimizde, en son teknolojik aletler ve malzemeler kullanarak, diş beyazlatma uygulamalarını en etkili şekilde gerçekleştirmektedir.

Klinik, diş beyazlatma işlemi öncesinde, hastalarının diş yapısına ve renklenme durumuna göre en uygun beyazlatma yöntemini belirleyerek, işlemin en verimli şekilde yapılmasını sağlar. Bu sayede, hastaların dişlerinde istedikleri beyazlık düzeyine en kısa sürede ulaşmaları hedeflenir.

Dentalis Diş Kliniği, Ankara Çukurambar’da diş beyazlatma uygulamasını, diş hekimlerinin özenli ve hassas çalışmasıyla gerçekleştirir. Bu nedenle, işlem sonrasında hastaların dişlerinde herhangi bir zarar, hassasiyet veya ağrı hissetme gibi sorunlar yaşanmaz.

Dentalis, hastalarının diş beyazlatma uygulaması sonrasında da dişlerinin sağlıklı kalmasını önemser ve gerekli bakım ve tedavi önerilerinde bulunarak, hastalarının daha uzun süre beyaz bir gülüşe sahip olmalarını sağlar.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize diş beyazlatma işlemi için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve diş beyazlatma işlemini güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

YouTube Kanalımızı ziyaret ederek başta Estetik Diş Hekimliği alanında olmak üzere pek çok Diş Hekimliği alanında sizler için çektiğimiz bilgilendirme videolarını izleyebilirsiniz. Ayrıca bizi Instagramdan da takip etmeyi unutmayın. Sağlıklı Günler.

Dijital Gülüş Tasarımı nedir ve nasıl yapılır?

Dijital gülüş tasarımı, hastanın ağız içi durumunun 3D dijital modellenmesi yoluyla dişlerinin ve diş etlerinin estetik olarak en uygun şekilde tasarlanmasıdır. Dijital gülüş tasarımı, hastanın yüz hatlarına, cilt tonuna, dudak yapısına ve kişisel tercihlerine göre yapılan özelleştirilmiş bir tedavi planıdır.

Dijital Gülüş Tasarımı nasıl yapılır?

Öncelikle hastanın dişleri ve diş etleri 3D dijital olarak taranır. Bunun için özel bir tarayıcı yardımıyla ağız içindeki tüm dişlerin ve diş etlerinin 3D dijital bir modeli oluşturulur. Daha sonra, dijital gülüş tasarım yazılımı kullanarak hastanın dişlerinin ve diş etlerinin yeni bir tasarımı yapılır. Bu tasarım hastanın diş yapısına, yüz hatlarına, cilt tonuna ve dudak yapısına uygun olarak yapılır. Dijital gülüş tasarım yazılımı kullanılarak yapılan tasarım hastaya gösterilir ve gerekli değişiklikler yapılır. Bu aşamada hastanın da kişisel tercihleri dikkate alınır. Tasarım tamamlandıktan sonra, dijital tasarım bir prototip olarak yazıcıya gönderilir. Yazıcı, hastanın ağız içindeki dişlerinin 3D bir modelini oluşturur. Son olarak, prototip dişler hastanın ağız içine yerleştirilir ve sonuçları değerlendirilir. Eğer gerekli ise, tasarım değiştirilebilir veya diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabilir.

Dijital gülüş tasarımı neden önemlidir?

Dijital gülüş tasarımı, diş estetiği tedavisinde büyük bir ilerlemedir. Bu yöntem, hastaların kendilerine en uygun diş tasarımını seçmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda diş hekimlerine hastalarının ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına ve tedavilerini daha etkili bir şekilde planlamalarına olanak tanır. Dijital gülüş tasarımı, hastaların dişlerinin daha doğal ve estetik görünmesine yardımcı olur ve ayrıca tedavinin ne kadar süreceği hakkında da daha net bir fikir verir.

Dijital gülüş tasarımı, birçok açıdan önemlidir. İşte dijital gülüş tasarımının önemini anlatan bazı nedenler:

Kişiselleştirilmiş tedavi: Dijital gülüş tasarımı, hastaların ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre kişiselleştirilmiş bir tedavi planı sunar. Bu sayede hastalar, kendilerine en uygun diş tasarımını seçebilirler.
Daha doğru sonuçlar: Dijital gülüş tasarımı, diş hekimlerinin diş tasarımını daha doğru bir şekilde planlamalarına yardımcı olur. Bu sayede daha doğru sonuçlar elde edilebilir ve hastaların dişleri daha sağlıklı bir şekilde tedavi edilebilir.
Daha hızlı ve daha verimli tedavi süreci: Dijital gülüş tasarımı, diş hekimlerinin tedavi planını önceden belirlemesine ve dişlerin 3D bir modelini oluşturmasına olanak tanır. Bu sayede tedavi süreci daha hızlı ve daha verimli olabilir.
Daha az acı: Dijital gülüş tasarımı, diş hekimlerine hastalarının tedavi planını daha iyi anlamaları konusunda yardımcı olur. Bu sayede tedavi süreci daha az acı verici olabilir.
Estetik açıdan daha iyi sonuçlar: Dijital gülüş tasarımı, dişlerin daha doğal ve estetik bir görünüme sahip olmasını sağlar. Bu sayede hastaların kendilerine daha fazla güveni olur ve kendilerini daha iyi hissederler.

Tüm bu nedenler, dijital gülüş tasarımının önemini vurgulamaktadır. Bu teknoloji, hem hastaların hem de diş hekimlerinin hayatını kolaylaştırır ve daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.

Dijital gülüş tasarımı uygulaması sırasında kullanılan teknolojiler nelerdir?

Dijital gülüş tasarımı uygulaması sırasında kullanılan teknolojiler şunlardır:

İntraoral tarayıcılar: İntraoral tarayıcılar, hastaların dişlerinin 3D görüntüsünü almak için kullanılır. Bu tarayıcılar, diş hekimleri tarafından hastaların ağzına yerleştirilir ve dişlerin hassas bir şekilde taranmasını sağlar.
Bilgisayar destekli tasarım (CAD): CAD yazılımı, diş hekimlerinin hastaların dişlerinin 3D görüntülerini alarak, dişlerin tasarımını ve şeklini dijital olarak planlamalarını sağlar.
Bilgisayar destekli üretim (CAM): CAM yazılımı, diş hekimlerinin dijital olarak planladıkları diş tasarımını bir takım malzemelerle üretmelerine olanak tanır. Bu sayede hastaların dişlerinde kullanılacak olan restorasyonlar (kaplama, kuron vb.) daha hassas bir şekilde üretilebilir.
3D yazıcılar: 3D yazıcılar, diş hekimlerinin dijital olarak planladıkları diş tasarımını üretmelerine olanak tanır. 3D yazıcılar, restorasyonların daha hızlı ve daha hassas bir şekilde üretilmesine olanak sağlar.
Sanal gülüş tasarım yazılımları: Sanal gülüş tasarım yazılımları, diş hekimlerinin hastaların dişlerinin tasarımını dijital olarak planlamalarına olanak tanır. Bu yazılımlar, diş hekimlerine hastaların nasıl bir gülüşe sahip olacaklarını gösterir ve hastaların dişlerindeki değişiklikleri önizlemelerine yardımcı olur.

Tüm bu teknolojiler, dijital gülüş tasarımı uygulamasının daha doğru, daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yapılmasını sağlar.

Dijital gülüş tasarımı süreci nasıl ilerler?

Dijital gülüş tasarımı, genellikle aşağıdaki adımlardan oluşur:

Hastanın Değerlendirilmesi: İlk adım, hastanın ağız ve diş yapısını incelemek, ağız içi fotoğraflarını ve röntgenlerini çekmek, hastanın şikayetlerini ve isteklerini belirlemek ve gülüş estetiği hedeflerini belirlemektir.
İntraoral Tarayıcı Kullanımı: İntraoral tarayıcılar, hastaların dişlerinin 3D görüntüsünü almak için kullanılır. Bu tarayıcılar, diş hekimleri tarafından hastaların ağzına yerleştirilir ve dişlerin hassas bir şekilde taranmasını sağlar.
CAD Yazılımı Kullanımı: CAD yazılımı, diş hekimlerinin hastaların dişlerinin 3D görüntülerini alarak, dişlerin tasarımını ve şeklini dijital olarak planlamalarını sağlar. Diş hekimi, tasarımı, hastanın yüz yapısına ve kişisel tercihlerine uygun hale getirmek için gerekli düzeltmeleri yapar.
Sanal Gülüş Tasarımı: CAD yazılımının sonucunda oluşturulan 3D model, sanal gülüş tasarım yazılımları aracılığıyla hastaya gösterilir. Bu sayede, hastalar tasarımdaki değişiklikleri görebilir ve diş hekimi ile birlikte en uygun tasarımı seçebilirler.
Restorasyon Üretimi: Dijital tasarımın onaylanmasının ardından, restorasyonlar (kaplama, kuron vb.) bilgisayar destekli üretim (CAM) yazılımı kullanılarak üretilir.
Restorasyonların Yerleştirilmesi: Restorasyonlar, diş hekimi tarafından hastanın dişlerine yerleştirilir.

Dijital gülüş tasarımı süreci, diğer geleneksel yöntemlere göre daha hızlı ve hassas sonuçlar verir. Ayrıca hastaların tasarım sürecine daha fazla dahil olmalarına ve sonucu önceden görmelerine olanak tanır.

Dijital gülüş tasarımı yapmak için hangi koşullar gereklidir?

İyi bir dijital gülüş tasarımı yazılımı: Diş hekimi, dijital gülüş tasarımı yapmak için uygun bir yazılım kullanmalıdır. Bu yazılım, diş hekimine hastanın dişlerini tasarlamak, restorasyonlarını simüle etmek, sonuçları görselleştirmek ve tedavi planını planlamak için gerekli araçları sağlamalıdır.
Yeterli diagnostik araçlar: Dijital gülüş tasarımı yapmak için diş hekimi, hastanın ağız sağlığı hakkında tam bir teşhis yapmalıdır. Bu, diş hekiminin röntgenler, fotoğraflar ve diğer diagnostik araçlar kullanarak dişlerin durumunu ve şeklini doğru bir şekilde analiz etmesini gerektirir.
Diş hekiminin tecrübesi: Dijital gülüş tasarımı yapmak, uzmanlık gerektiren bir konudur. Diş hekimi, dijital gülüş tasarımı yazılımı kullanımında yeterli eğitim ve deneyime sahip olmalıdır. Ayrıca, restorasyonların doğru şekilde yerleştirilmesi için teknik beceri ve deneyime de sahip olmalıdır.
İyi iletişim: Diş hekimi, hastanın ihtiyaçlarını ve isteklerini doğru bir şekilde anlamalıdır. Bu, hastayı dinlemek, onun isteklerini ve beklentilerini öğrenmek, sonuçları tartışmak ve tedavi planlaması için uygun bir iletişim kurmak anlamına gelir.
Hastanın ağız sağlığı: Dijital gülüş tasarımı yapmak için, hastanın ağız sağlığı uygun olmalıdır. Bu, hastanın diş eti hastalıklarının olmaması, dişlerinde çürüklerin ve diğer problemlerin olmaması gerektiği anlamına gelir.

Dijital gülüş tasarımı yapmak için bu koşulların sağlanması, doğru bir tedavi planlaması ve tedavinin başarılı bir şekilde tamamlanması için önemlidir.

Dijital gülüş tasarımı sırasında kaç seans gereklidir?

Dijital gülüş tasarımı için kaç seans gerektiği, hastanın ihtiyaçlarına ve durumuna bağlıdır. Bazı durumlarda, diş hekimi sadece bir seansta dijital gülüş tasarımı yapabilirken, bazı durumlarda tedavi planlaması için birkaç seansa ihtiyaç olabilir.

Genellikle, dijital gülüş tasarımı için ilk seanslarda diş hekimi hastanın dişlerini analiz eder ve diagnostik araçlar kullanarak dişlerin durumunu ve şeklini analiz eder. Daha sonra, hastanın isteklerini ve beklentilerini tartışır ve tedavi planını planlar.

Bir sonraki seanslarda, diş hekimi dijital gülüş tasarımı yazılımını kullanarak hastanın dişlerini tasarlar ve sonuçları gösterir. Bu seansta, hastanın geri bildirimi de alınır ve gerekli değişiklikler yapılır.

Tedavi planlaması tamamlandıktan sonra, diş hekimi hastanın dişlerini hazırlar ve restorasyonları yerleştirir. Bu süreç, birkaç seans gerektirebilir ve restorasyonların türüne ve sayısına bağlı olarak değişebilir.

Dijital gülüş tasarımı sonrası süreç nasıldır?

Dijital gülüş tasarımı sonrası, hastaların diş sağlığına özen göstermeleri gerekmektedir. Restorasyonlar, düzenli diş bakımı, diş fırçalama, diş ipi kullanımı gibi tedbirlerle korunabilir. Ayrıca, diş hekimi tarafından düzenli takip edilmesi gerekmektedir. Dijital gülüş tasarımı sonrası uygulanan işlemler, hastanın tedavisinin başarısını etkileyen önemli adımlardır. Diş hekimi, tedavinin sonunda hastanın ağız sağlığını korumak ve restorasyonların ömrünü uzatmak için uygun bakım ve takip önerilerinde bulunmalıdır.

Dijital gülüş tasarımı ile elde edilebilecek sonuçlar nelerdir?

Dijital gülüş tasarımı, dişlerin estetik görünümünü iyileştirmek için kullanılan bir teknolojidir. Bu teknoloji sayesinde, diş hekimleri hastaların ağız yapısını analiz edebilir ve estetik sorunları tespit edebilirler.

Dijital gülüş tasarımı, dişlerin renk, şekil ve boyutunu değiştirerek daha estetik bir görünüm elde edilmesini sağlar.
Dijital gülüş tasarımı, dişlerin hizalanması ve düzgün bir şekilde yerleştirilmesi için kullanılabilir.
Dijital gülüş tasarımı, dişler arasındaki boşlukların kapatılması için kullanılabilir.
Dijital gülüş tasarımı, dişlerin doğal görünümünü koruyarak daha estetik bir görünüm elde edilmesini sağlar.
Dijital gülüş tasarımı, implant ve köprülerin tasarımı için kullanılabilir.

Dijital gülüş tasarımı ile bu gibi işlemler gerçekleştirilerek, hastaların daha estetik bir gülüşe sahip olmaları ve kendilerini daha özgüvenli hissetmeleri sağlanabilir.

Ankara’da Dijital Gülüş Tasarımı Uygulaması Nerede Yapılmalı?

Dentalis, Ankara’da müşterilerine uygun diş sağlığı hizmetini sunan önde gelen diş kliniklerinden biridir.

Dentalis’in uyguladığı Dijital Gülüş Tasarımı, hastaların gülüşlerini daha estetik hale getirmek için kullanılan son derece etkili bir teknolojidir. Dijital Gülüş Tasarımı sayesinde, hastaların dişlerinin şekli, boyutu ve rengi gibi birçok faktör dijital olarak analiz edilerek, estetik sorunlar tespit edilir ve bu sorunlar çözüme kavuşturulur.

Hastaların ağız yapısı ve dişlerinin durumuna özel olarak hazırlanan dijital tasarımlar, gerçekçi sonuçlar elde etmek için hassasiyetle hazırlanmaktadır.

Dijital Gülüş Tasarımı uygulaması sonrası, hastalar daha estetik bir gülüşe kavuşurken aynı zamanda diş sağlıklarını da korumuş olurlar. Ayrıca, uygulama sonrası hastaların daha özgüvenli hissetmeleri de sağlanır.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Dijital Gülüş Tasarımı uygulaması için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Başta Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini önermek için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Dijital Gülüş Tasarımı uygulamasını güvenli bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Laminate Veneer Kaç Yıl Dayanır ve Nasıl Bakım Yapılmalıdır? Dentalis Ankara

Laminate veneer, dişlerin ön yüzeylerine uygulanan ince porselen kaplamalardır. Bu kaplamalar dişlerin şeklini, rengini ve boyutunu değiştirerek estetik bir görünüm sağlamak için kullanılır. Laminate veneerler, dişlerdeki lekeleri, çatlakları, küçük çürükleri, aralıkları, aşınmaları ve diğer kozmetik sorunları gidermek için uygulanabilir. Ayrıca dişler arasındaki boşlukları kapatabilir, eğriliği veya çarpıklığı düzeltmek için de kullanılabilir. Laminate veneerler, dişe minimal müdahale gerektiren bir işlem olduğu için tercih edilir. Ayrıca dayanıklı ve uzun ömürlüdürler, bu nedenle estetik bir gülüş için ideal bir seçenektirler.

Laminate veneer uygulaması nasıl yapılır ve kaç seans sürer?

Laminate veneer uygulaması diş hekimi tarafından yapılır ve genellikle en az iki ziyaret gerektirir. İlk ziyarette, diş hekimi dişlerinizin şeklini, boyutunu ve rengini inceleyerek, veneerlerin boyutunu ve şeklini belirler. Daha sonra, dişlerinizin ön yüzeyleri hafifçe öğütülür ve bir diş ölçüsü alınır. Bu ölçüler, laboratuvarda özel olarak hazırlanan porselen veneerlerin üretiminde kullanılır.

Devam eden ziyaretlerde, diş hekimi önce veneerlerin dişlerinize nasıl uygulanacağını ve son görünümün nasıl olacağını gösteren geçici bir yapıştırıcı uygular. Bu geçici yapıştırıcı, veneerlerin mükemmel bir uyum sağlaması için dişlerinizde birkaç hafta kalır. Daha sonra, veneerlerin kalıcı yapıştırıcısı kullanılarak, veneerler dişlerinize yapıştırılır.

Laminate veneer uygulaması, öncelikle diş hekimi tarafından dişlerinizin durumuna, isteklerinize ve beklentilerinize göre belirlenen bir tedavi planına uygun olarak yapılır. Genel olarak, aşağıdaki adımları içeren bir süreç takip edilir:

Ön inceleme: İlk olarak, diş hekiminiz dişlerinizi inceler ve hangi dişlerin laminate veneer uygulamasına uygun olduğunu belirler.
Diş hazırlığı: Eğer dişlerinizde aşınma, leke, çatlak veya benzeri bir sorun varsa, öncelikle bu sorunlar giderilir. Daha sonra, dişlerinize ince bir tabaka çıkarılır ve bu tabaka üzerine laminate veneer yapıştırılır.
Dişlerin ölçümü: Dişlerinizin ölçüleri alınır ve laboratuvar ortamında size özel bir laminate veneer hazırlanır.

Uygulama: Hazırlanan laminate veneerler, dişlerinize yapıştırılır ve son kontroller yapılır.

Laminate veneer uygulaması genellikle birkaç seans sürer ve tamamlanması birkaç hafta sürebilir. Ancak, diş hekiminizin uygulama planı ve dişlerinizin durumuna bağlı olarak, uygulama süresi değişebilir.

YouTube Kanalımızı ziyaret ederek pek çok diş hekimliği alanındaki bilgilendirici içeriklerimizi görüntüleyebilirsiniz.

Laminate Veneer’ların avantajları nelerdir?

Laminate veneerlerin birçok avantajı vardır. Bunlar arasında:

Estetik bir görünüm sağlar: Veneerler, dişlerinizin doğal görünümünü koruyarak daha estetik bir görünüm sağlar.
Renk değiştirme: Veneerler, dişlerinizin renk problemlerini düzeltebilir ve daha beyaz bir görünüm sağlar.
Şekil ve boyut değiştirme: Veneerler, dişlerinizin şeklini ve boyutunu değiştirebilir ve daha simetrik bir görünüm sağlayabilir.
Dayanıklı: Veneerler, doğru şekilde bakıldığında uzun ömürlü olabilir ve çatlamaya veya lekelenmeye karşı dirençlidir.
Kolay uygulanabilir: Laminate veneer uygulaması, diş hekimi tarafından kolayca uygulanabilir ve hızlı bir şekilde sonuçlanabilir.

Laminate Veneer Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Laminate veneer diş kaplama uygulaması, dişlerin görünümünü düzeltmek ve estetik bir gülüş elde etmek için kullanılan bir yöntemdir. Laminate veneer uygulaması öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır.

Öncesi:

Laminate veneer uygulaması yapılacak dişlerin sağlıklı olması gerekir. Eğer dişlerde çürük veya enfeksiyon varsa, öncelikle bu problemlerin çözümlenmesi gerekmektedir.

Laminate veneer uygulaması öncesinde diş hekimi tarafından detaylı bir muayene yapılır ve dişlerin uygunluğu değerlendirilir.

Dişlerin rengi ve şekli de önemlidir. Laminate veneer uygulaması yapılacak dişlerin, hastanın yüzüne ve cilt tonuna uygun bir renge sahip olması tercih edilir.

Diş hekimi, hastanın dişlerine uygun bir laminate veneer planı hazırlar ve hastaya önceden bir görüntü sunar. Böylece hasta, uygulamanın sonucunda nasıl bir sonuç elde edeceğini önceden görebilir.

Sonrası:

Laminate veneer uygulamasından sonra, dişlerde bir hassasiyet hissi olabilir. Bu normaldir ve birkaç gün içinde geçecektir.

Diş hekimi, hastaya özel bakım ve temizlik önerileri sunar. Laminate veneer uygulaması yapılan dişler, düzenli olarak fırçalanmalı ve diş ipi kullanılmalıdır.

Düzenli diş hekimi kontrolleri, laminate veneer uygulamasının uzun ömürlü olmasını sağlar. Diş hekimi, diş kaplamalarını kontrol ederek, herhangi bir sorun varsa müdahale edebilir.

Laminate veneer uygulaması, dişlerin estetik görünümünü iyileştiren ve hastaların daha güvenli bir gülüşe sahip olmasını sağlayan etkili bir yöntemdir. Ancak, uygulama öncesi ve sonrası doğru bakımın sağlanması, uygulamanın başarılı bir şekilde sonuçlanmasını ve dişlerin uzun ömürlü olmasını sağlar.

Laminate veneer uygulaması acılı mıdır, anestezi gerektirir mi?

Laminate veneer uygulaması genellikle ağrısızdır ve lokal anestezi gerektirmez. Ancak, bazı durumlarda, dişlerin hazırlanması sırasında hafif bir hassasiyet hissedilebilir. Bu nedenle, diş hekimleri hastanın rahatlığı için lokal anestezi uygulayabilirler. Laminate veneer uygulamasının ağrılı olup olmadığı, uygulamanın yapılacağı dişin durumuna ve hastanın ağız sağlığına bağlı olarak değişebilir.

Laminate veneer kaç yıl dayanır ve nasıl bakım yapılmalıdır?

Laminate veneerler, doğru şekilde bakıldıklarında ve düzenli olarak kontrol edildiklerinde uzun yıllar dayanabilir. Genellikle 10-15 yıl veya daha uzun süre dayanabilirler.

Laminate veneerlerin dayanıklılığı, uygulamanın yapıldığı materyallere, hastanın ağız sağlığına ve doğru bakım ve temizliğe bağlıdır. Ağız hijyeninin korunması için, düzenli olarak fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası kullanımı gibi diş temizliği rutinlerine dikkat etmek önemlidir. Diş hekiminiz, diş temizliği rutininizi düzenli olarak kontrol edebilir ve gerektiğinde önerilerde bulunabilir.

Ayrıca, düzenli olarak diş hekiminize gitmek, laminate veneerlerinizin doğru şekilde tutulduğundan emin olmak için önemlidir.

Laminate veneer uygulanabilecek diş problemleri nelerdir?

Laminate veneer, dişlerin ön yüzeyine uygulanan ince bir porselen tabakadır ve dişlerin rengini, şeklini ve boyutunu değiştirmek için kullanılır. Laminate veneer uygulanabilecek diş problemleri şunları içerebilir:

Dişlerin renk değişimi: Dişlerdeki lekeler, diş macunu, sigara ve kahve gibi şeylerin tüketilmesinden kaynaklanabilir. Bu tür lekeler dişlerin doğal beyaz rengine geri dönmesi için laminat veneerlerle örtülebilir.
Dişlerin bozulması: Çürük veya kırık dişlerin görünümünü iyileştirmek için laminate veneerler kullanılabilir.
Dişlerin boyut değişimi: Dişlerin boyutu, diş hekimi tarafından belirlenecek oranlarda kısaltılabilir veya uzatılabilir.
Dişlerin hizalanması: Dişlerin hizalanması veya aralarındaki boşlukların kapatılması için laminate veneerler kullanılabilir.
Dişlerin şekil değişimi: Dişlerin şekli değiştirilebilir, yuvarlatılabilir, köşeleri kesilebilir veya şekil değiştirmeleri gerekiyorsa yeniden oluşturulabilir.

Laminate veneer uygulaması kimlere uygulanır?

Laminate veneer uygulaması, aşağıdaki durumlardan bir veya birkaçı için uygun olan hastalara uygulanabilir:

Dişlerinde renk, şekil, boyut veya hizalanma sorunları olanlar.
Çatlak veya kırık dişleri olanlar.
Dişleri arasındaki boşlukları kapatmak isteyenler.
Leke ve diğer renk değişimleri nedeniyle dişlerinin görünümünden rahatsız olanlar.
Doğuştan gelen diş deformitelerine sahip olanlar.
Yaşlı diş dolgularını veya diğer restorasyonları yenilemek isteyenler.

Laminate veneer uygulaması dişleri beyazlatır mı?

Laminate veneer uygulaması dişleri beyazlatır. Laminat veneerler, dişlerin üzerine yerleştirildiğinde, dişlerin daha beyaz ve parlak görünmesine neden olabilir. Bu, dişlerin yüzeyindeki lekelerin, renk bozulmalarının ve sararmaların kapatılması sayesinde gerçekleşir.

Laminate veneer uygulaması çocuklara da yapılabilir mi?

Laminate veneer uygulaması, genellikle ergenlik çağına gelmiş, diş gelişimi tamamlanmış olan bireylerde yapılır. Bu nedenle, çocuklara laminate veneer uygulanması önerilmez. Çünkü çocukların diş gelişimleri henüz tamamlanmamıştır ve dişlerine yapılacak herhangi bir işlem gelecekteki diş gelişimlerini etkileyebilir. Ayrıca, çocukların dişleri daha hassas ve doğal diş yapısına sahip olduğundan, veneer uygulaması için uygun olmayabilirler.

Bununla birlikte, diş hekimi çocuğun dişlerinde ciddi bir deformasyon veya renk değişikliği görürse, uygun bir tedavi planı önerir. Bu plan, çocukların diş gelişimini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde olmalıdır. Bu nedenle, eğer çocuğun dişlerinde estetik bir sorun varsa, diş hekiminin tavsiyesi doğrultusunda, alternatif tedavi yöntemleri arasında diş telleri veya diş dolguları bulunabilir.

Laminate veneer uygulaması sırasında ne kadar diş kesilir?

Laminate veneer uygulaması sırasında dişlerinize uygulanacak kesim miktarı, dişlerinizin mevcut durumuna ve tedavi hedeflerinize bağlı olarak değişebilir. Ancak, genellikle dişin ön yüzeyinin yaklaşık %0.5 ila %1.5 kadarı kesilir.

Laminate veneer uygulaması sonrası spor yapılabilir mi?

Laminate veneer uygulaması sonrası spor yapmak genellikle sorun teşkil etmez. Ancak, uygulama sonrası birkaç gün boyunca, dişlerinizde hafif bir hassasiyet ve rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu nedenle, eğer spor yapmak dişlerinize veya ağzınıza zarar verecek bir aktivite içeriyorsa, bu aktiviteleri birkaç gün ertelemeniz önerilir.

Ayrıca, diş hekiminizin önerilerine uymanız da önemlidir. Örneğin, diş hekiminiz veneerlerin ilk yapıştırılmasından sonra birkaç gün boyunca aşırı sıcak veya soğuk yiyeceklerden kaçınmanızı önerebilir. Bu nedenle, spor yapmadan önce diş hekiminizin önerilerini dikkate almanız ve dişlerinizin hassasiyet durumuna göre aktivitelerinizi planlamanız uygundur.

Laminate veneerlar tamamen iyileştikten ve dişlerinizin hassasiyeti geçtikten sonra, dişlerinize zarar vermeden spor yapabilirsiniz. Ancak, dişlerinizi korumak için, dişlerinize darbe alabilecek sporlar gibi riskli aktivitelerden kaçınmanız önerilir.

Laminate veneer uygulaması sonrası yiyecek ve içeceklerde kısıtlamalar var mıdır?

Laminate veneer uygulaması sonrası, diş hekiminizin size önerilerine göre, bazı yiyecek ve içeceklerden kaçınmanız gerekebilir. Bu öneriler, veneerlarınızın uzun ömürlü olması ve dişlerinizin sağlıklı kalması için önemlidir. Öneriler şunları içerebilir:

İlk birkaç gün boyunca, sıcak veya soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçının. Yeni veneerlarınız henüz tam olarak iyileşmemiş olabilir ve aşırı sıcak veya soğuk yiyecekler dişlerinizde hassasiyete neden olabilir.
Kahve, çay, kırmızı şarap, sodalı içecekler ve diğer renkli yiyeceklerden ve içeceklerden kaçının. Bu yiyecekler ve içecekler, dişlerinizin rengine yapışarak veneerlarınızın görünümünü değiştirebilir.
Şekerli ve asitli yiyeceklerden kaçının. Şekerli yiyecekler diş çürümesine neden olabilir ve asitli yiyecekler diş minesine zarar verebilir.

Laminate veneer uygulaması sonrası dişlerde renk uyumsuzluğu oluşabilir mi?

Laminate veneer uygulaması sonrası dişlerde renk uyumsuzluğu oluşması nadir bir durumdur. Bu, diş hekiminin diş renginizi dikkatli bir şekilde seçmesi ve uygun şekilde eşleştirmesiyle önlenir. Bizler, dişlerinizin rengini ve tonunu dikkate alarak, sizin dişlerinizle uyumlu ve doğal görünümlü bir laminate veneer seçmekteyiz.

Özetle, doğru bir şekilde uygulandığında, laminate veneer uygulaması dişlerde renk uyumsuzluğuna neden olmaz. Ancak, laminate veneerlarınızın bakımını düzenli olarak yapmak, veneerlarınızın görünümünü ve ömrünü korumak için önemlidir.

Ankara’da nerede Laminate Veneer yaptırılmalı?

Dentalis, Ankara Çukurambar’da hizmet veren güvenilir ve kaliteli bir diş kliniğidir. Kliniğimizde, dişlerinizin görünümünü güzelleştirmek ve estetik açıdan daha güzel bir gülümseme elde etmek için laminate veneer uygulamaları yapmaktayız.

Laminate veneerlar, özel olarak tasarlanmış ince porselen kaplamalar olarak tanımlanabilir. Bu kaplamalar, dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılarak dişlerin şeklini, boyutunu, rengini ve pozisyonunu düzeltmek için kullanılır. Laminate veneerlar, dişlerinize doğal bir görünüm kazandırırken, dişlerinizin sağlığını da korur.

Tedavi süreci, diş hekiminiz tarafından size özel olarak planlanır ve uygulama öncesinde size detaylı bilgi verilir.

Laminate veneer uygulaması, dişlerinize doğal bir görünüm kazandırırken, uzun süre dayanıklıdır ve dişlerinizin sağlığını korur. Bu nedenle, estetik amaçlı diş tedavilerinde sıkça tercih edilir.

Dentalis kliniği, sizlere güvenli ve kaliteli diş tedavileri sunmak için çalışmaktadır. Dişlerinizdeki estetik problemleri çözmek ve güzel bir gülümseme elde etmek için, sizleri kliniğimize bekliyoruz.

Ankara Çukurambar’da bulunan kliniğimize Laminate veneer uygulaması için başvurarak, dişlerinizin sağlığı ve estetiği için önemli bir adım atabilirsiniz. Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol başta olmak üzere diğer pek çok diş hekimimizle, size uygun tedavi yöntemini uygulamak için detaylı bir diş muayenesi yapmakta ve Laminate veneer uygulamasını en güvenli ve en etkili şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Zirkonyum diş kaplama sağlıklı ve kaliteli bir diş tedavi yöntemidir. Estetik görünümü artırırken, dişlerin doğal görünümüne de yakın bir sonuç sağlar. Ayrıca uzun ömürlü olması ve insan vücudu tarafından kabul edilebilir bir malzeme olması da tercih edilmesindeki nedenler arasındadır. Eğer siz de dişlerinizdeki estetik problemleri çözmek istiyorsanız, zirkonyum diş kaplama yöntemini tercih edebilirsiniz.

süt-dişleri-neden-daha-çabuk-çürür.jpg

Süt ve daimi dişlerin mine yapıları farklıdır. Süt dişi minesinde organik içerik daimi diş minesine göre daha fazladır. Bir oranlama yaparsak sürekli diş minesinin %98’ini, süt dişi minesinin ise %92-93’ünü inorganik yapı elemanları (kalsiyum, fosfat, hidroksiapatit gibi) oluşturur (White ve ark., 2001). Ayrıca süt dişi minesinin oluşum süresi de daha kısadır (daimi dişin yaklaşık yarısı kadar) bu nedenle süt dişi minesinin kalınlığı daimi dişten azdır. Dolayısıyla süt dişi minesi daimi diş minesine göre daha kırılgandır ve çürük dentine daha hızlı ilerler (Thaveesangpanich ve ark., 2005a).

Bu yapısal farka çocuklarda ağız hijyeni alışkanlıklarının az olması, fırçalama etkinliğinin yetersizliği, kötü beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlıklar da eklenirse süt dişleri kolayca çürüyebilirler.

diş-çürüğü-engellemede-yeşil-çay-1200x675.jpg

Çaylar flavonoidden zengin yapıdadırlar. Çayın Latince ismi Camellia Sinensis olan bitkinin çeşitli yapraklarının kurutulmasından elde edilirler. Yeşil çay, siyah çay ve oolong çayı farklı oksidasyon seviyelerinden geçirilerek üretilir. Çaylardaki flavonoidler ve kateşin direk bazı çürük yapan bakterilerin büyümesini engellerler ve glukan sentezini azaltırlar. Bu özellikler çayların çürük oluşumunu önleme ve remineralizayonu teşvik etmede etkin mekanizması olarak açıklanabilir (Moynihan, 2007).

Bütün olumlu özelliklerine rağmen, çay tüketimindeki en büyük sorunun çayın şekerle birlikte tüketilmesi sonucu şekerli içeceklerin oluşturduğu karyojenik etkiyi yaratması olduğu düşünülmektedir ( Moynihan, 2007).

Siyah çay, theaflavin ve thearubigins denilen antioksidanları daha çok içerirken, yeşil çay özellikle catechin (kateşin) denilen başka bir grup antioksidanları içermektedir. Kateşinler anti karyojenik özellikleri bulunan yapılardır. Hem yeşil çayda hem siyah çayda epikateşin, epikateşingallat, epigallokateşin galat adlı kateşinler bulunur ancak yeşil çayda daha fazla oranda (-)-epigallocatechin-3-gallate (EGCG) bulunmaktadır.

Okul çağındaki Japon çocuklara yapılan bir çalışmada 250 gün boyunca hergün bir fincan yeşil çay içirmiş, 250 gün sonunda yeşil çay içmeyen kontrol grubuna oranla çürük oluşumunda %50 azalma gözlemiştir.

Galla Chinensis özü (GCE= Galla Chinensis Extract), çürük önleyici özellikleri bulunan geleneksel bir Çin bitkisidir. Parazitik yaprak bitleri tarafından üretilen bu yaprak özü hidrolize edilebilen taninlerden oluşur. Bu taninler, çay polifenollerinde bulunan kondanse edilmiş taninlerden yapıca oldukça farklıdır. Güçlü antioksidan ve antibakteriyel etkileri vardır. Sonuç olarak GCE’nin biyoaktif komponentleri hem biofilmin büyümesini hem laktik asit üretimini engelleyerek diş çürüklerinin önlenmesine katkı sağlayabilmektedir. GCE, mine gibi sert dokuların remineralizasyonları sağlayan yegane maddelerden biridir, ancak bu etkiyi sağlayan aktif içerik henüz tam olarak bilinmemektedir (Djakpo and Yao, 2010).

Diş tedavisi orucu bozar mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda şu açıklamayı yapmaktadır; Sırf diş tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar. Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile -mesela ağız su ile çalkalanırken- boğaza su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.

Ramazanda ağız ve diş bakımımızı nasıl yapalım?

Gece yatmadan önce ve sahurda mutlaka dişlerinizi fırçalayın

Diş ipi kullanın

Dil ve yanak içlerinizi de temizleyin

Kolay çürüyen dişleriniz varsa yukarıdakilere ilaveten gargaralardan yararlanabilirsiniz

İftardan sonra bol bol su tüketin

Asitli yiyecek, fazla çay ve kahveden içeceklerden kaçının

Sigarayı azaltın

Tuz tüketimini azaltın

Ramazanda ağız kokusu neden artar?

Özellikle diş fırçalama ve ağız bakımındaki eksiklik kokuyu arttırır. Dil, yanak ve diş yüzeylerinde biriken bakteriler kokuya sebep olur. Bunun dışında uzun süren açlıkla artan keton miktarı kokuyu tetikleyebilir. Ayrıca Ramazan öncesinde var olan ağız kokusu oruçluyken artabilir. Bunun sebebi diş çürükleri, diş eti iltihabı, çok önceden yapılmış köprüler ve protezler olabilir. Bunlar varsa mutlaka diş hekimine görünmelisiniz.

Ağız kokusu sadece ağız içinden kaynaklı sorunlardan oluşmaz. Mide problemleri de ağız kokusu yapabilir.

Ramazanda ağız kokusuna nasıl engel olunabilir?

Sahurdan ve iftardan hemen sonra yatılmamalıdır. Mümkünse yarım saat beklenmelidir.

Dişler iyi fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalıdır.

Tükürük üretiminin az olmaması için bol bol su tüketilmedir.

Gerekli durumlarda oruçluyken de dikkat edilerek diş fırçalanabilir. Bu konuda diyanet işleri başkanlığının açıklaması şu şekildedir; Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur. Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dişlerin imsakten önce ve iftardan sonra fırçalanması, oruçluyken fırçalanacaksa macun kullanılmaması uygun olur.

Older Posts